Kıymetli Ziyâretçilerimiz,

Gülberenk yine tüm coşkusuyla, bu sefer de Kahverengi Bir Program’ı gerçekleştirdi!

Mevzûmuz, tabii olmak ve fıtratı korumak idi.

Tabiat; doğal özellik, yaradılış, fıtrat, alışkanlık ve huy, demekmiş. Tabii olmak; saf ve katkısız olmak, yapay ya da yapmacık olmamak anlamına gelirmiş.

Bu programda rengimiz: Osmanlı’da fındıktan mülhem, Fındıkî idi. Türkler’de, kahveyle tanıştıkları 1400’lü yıllardan îtibâren, Kahverengi imiş.

Ağaçların gövdesi, kökleri, dalları…
Çam kozalakları, ceviz kabukları, vanilya çubukları… Fındık, kakao, kestâne, çikolata parçaları… Ve toprak, kahverengi denince ilk hatıra gelenlerdenmiş.

Bu renk; kırmızı, sarı ve mâvi boyaların karıştırılmasıyla elde edilirmiş. Sağlamlığı, güveni, iyimserliği ve umûdu temsîl edermiş.

Fıtrata uygun olarak korunmak, çok önemliymiş. Genetiği bozulmamış tohum… Tabii güzelliğine dokunulmamış beden… Zararlı katkılar eklenmemiş yiyecek… Kötülükle kirletilmemiş kalp, ne kadar da kıymetliymiş.

Yüceler yücesi Rabb’imiz Kur’ân ı Kerîm’de, şöyle buyurmuş:

“O Allah ki, yarattığı her şeyi en güzel bir şekilde yarattı; insanı yaratmaya da çamurdan başladı. Sonra onun neslini, değersiz bir sudan süzülmüş bir özden yarattı. Ardından, güzel bir insan şeklinde düzenleyip ona rûhundan üfledi. Böylece size kulaklar, gözler ve kalpler bahşetti. Ne kadar da az şükrediyorsunuz. (Secde Sûresi / 7,8,9. Âyetler)”

“O hâlde sen, hanîf olarak bütün varlığınla dîne, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmışsa ona yönel! Allâh’ın yaratmasında değişme olmaz. İşte doğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.( Rûm Sûresi / 30. Âyet )”

İnsanın kendini tanıması, fıtrî özelliklerini bilmesi çok önemliymiş.
Allah yarattıklarına, şekil ve kâbiliyet açısından farklı özellikler vermiş.

Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafâ sâllallâhu aleyhi ve sellem, şöyle buyurmuşlar:

“Allah, Âdem’i yeryüzünün her tarafından aldığı bir miktar topraktan yarattı. Bu sebeple Âdemoğulları (renk ve tabiat yönünden) yeryüzü kadar (değişik şekillerde vücûda) geldiler. Onlardan kimi kızıl, kimi beyaz, kimi siyah, kimi de bunların karışımı (melez); kimi yumuşak, kimi sert, kimi kötü, kimi de iyi (huylu olarak dünyâya) geldi. (Ebû Dâvûd, Sünnet, 16)”

İnsanlar işte böyle, kahverenginin ton ton olması gibi, çeşit çeşitmiş. Barut, bronz, vizon, bakır, sütlü, koyu, yanık, açık, soluk gibi birçok kahve tonu mevcutmuş.

Nasıl ki her bir renk tonunun verdiği farklı bir his varsa her varlığın da öylece, farklı bir enerjisi ve vazîfesi varmış.

Kimi çiçekler yenebilir, kimileri zehirliymiş. Kimi insanlar çalışkan, kimileri tembel imiş. Kimi meyve kestane gibi diken içinde, kimi meyve elma gibi pürüzsüz bir kabuk içindeymiş. Kimi hayvan kan emer, kimi hayvan süt verirmiş. Bâzı topraklar çorak, bâzıları verimli imiş. Bâzı sular tuzlu imiş, bâzıları tatlı… Bâzı insanlar zayıfmış, bâzıları dayanıklı… Her varlığın tabiatı kendinceymiş, hâsılı.

Tabiatımızdaki müspet özellikleri koruyup geliştirmemiz ve hayırlı gâyeler için çalıştırmamız gerekirmiş. Tabiatımızdaki menfî özellikleri gizleyip zayıflatmamız ve zarar vermeyecek hâle getirmemiz lâzım gelirmiş.

İnsanın, devamlı bedeniyle meşgûl olup rûhunu ilgisiz bırakması, çirkin bulduğu uzuvlarını, güzelleşeceğini zannederek bozması, doğru değilmiş.

Tabii olmakla ham olmak farklı şeylermiş. Ham ahşap, fıtratına uygun şekilde işlenirse, faydalı hâle getirilirmiş. Ham meyve, yaradılışına uygun bakım yapılırsa, tatlanıp yenecek duruma gelirmiş.

Ham pamuktan ip, hem ketenden bez üretilirmiş. Tabiatı korunarak işlenen ham maddeler, nice ihtiyaç giderirmiş. Ham bir insan, fıtratına uygun eğitim alarak olgunlaşabilirmiş.

Çikolatanın da, sevginin de, arkadaşlığın da tabii olanı kıymetliymiş. Gözyaşının da tebessümün de ikrâmın da tabii olanı değerliymiş.

Topraktan gelen insan, sonunda yine toprağa döneceğini unutmadan yaşamalı… Kahve gibi leziz…
Çikolata gibi tatlı… Ahşap gibi ferahlatıcı… Deri gibi koruyucu… Toprak gibi verimli ve râzı olmaya gayret etmeli imiş.

İşte biz de bunları öğrenince ellerimizi açtık ve Rabb’imize şöyle niyâz ettik: “Allâh’ım! Bizi; fıtrata uygun yaşayan, hamlığından kurtulup kemâle ermiş olan… Şeklinden, renginden, lûtfettiğin bütün fıtrî husûsiyetlerinden râzı… Yapmacık ve yapay huylardan uzak… Kahverengi gibi rahatlatıcı kullarından eyle ne olur. Âmîn.”

Sizler de Gülberenk Programları’ndan istifâde etmek isterseniz, aşağıdaki numarayı arayabilirsiniz. ☺️⬇️

0534 245 18 08📞



38 Yorum

  1. Özlem Hasetçi dedi ki:

    Yeşil programı da çokk güzeldi.. Tekrarı olsun lütfen! 🩷🩷🩷🩷🩷
    Çok teşekkür ederiz.

    Çikolatanın faydalı olduğunu öğrendim, teşekkür ederim.
    Program çok güzelmiş, programın çok güzel olduğunu öğrendim.
    Kalp gözümüz varmış kalp gözümüz, kalbin içinde gözümüz olduğunu öğrendim.
    Kahverengi konusunda çok ama çok şey öğrendim.
    Immmm, iki baş, bir kalp gözümüzün olduğunuuuu, insanın kahverengiden yapıldığını, daha çokkk şey öğrendim.

  2. Hamide Yücel dedi ki:

    Seni kahve içerken dinledim.

    Cânım arkadaşım ben bu programda kahverenginin ne kadar önemli ve değerli bir şey  olduğunu öğrendim bana bunu öğrettiğin için çok teşekkür ederim.

  3. Elif Damar dedi ki:

    Cânım arkadaşım program çok güzeldi!

  4. Ayşem dedi ki:

    Kahverengi çok güzel bir şeymiş canım arkadaşım!
    Etrafa baktığımızda bazı şeyler kahverengi…
    Cânım arkadaşım iyi ki bu rengi bize öğrettin!

  5. Zeynep Afra dedi ki:

    Çok tatli bir bebekten bebekçe konuşma var, yaşım itibâriyle ben pek anlayamadım, fakat program saf kalbi pek güzel etkilemiş. Allah diyor sanki!

  6. Özlem Yıldırım dedi ki:

    Kahve rengi çok güzelmiş arkadaşım, ben pek sevmezdim, ama artık çok seviyorum.

  7. Esra Merdanoğlu dedi ki:

    Cânım arkadaşım benim gözlerim de kahverengi çok tatlıyım. Ama ayanaya bakıyorum çok tatlı olduğunu görüyorum harikaaaa.
    Cânım arkadaşım çikolatanın nasıl yapıldığını öğrendim.
    Bugün çok güzel bilgiler öğrendim, hârikasınnn! Çok güzel şeyler öğrendim.
    Seninle öğrenmeyi çok seviyorum.
    Hadi bir daha oyna acaba başka hangi renkler var, her zaman da hadis de geliyor ben çok seviyorummmm.
    Cânım arkadaşım ben de size gelmek istiyorum.
    Çok seviyorum çok seviyorum sizinle öğrenmeyi çok seviyorum!

    başka bir çocuğun yorumu=
    Cânım arkadaşım bana çikolatayı öğrettin, ben de ben de annemle yapacam .
    Cânımm arkadaşım dünyada çok güzeliz , sana çok teşekkür ederim bay bayyyy

    Annenin yorumu=
    Faydalı bilgilerle dolu çok güzel bir programdı
    Slaytlar çok güzeldi
    Siz kıymetli hocamızdan ve emeği geçen herkesten Rabbim razı olsun 🌹

  8. Eren Ahmet dedi ki:

    Benim gözlerim aşırı kahverengi.
    Bu program çok güzelmiş, ben beğendim. Ben de artık kahverengi seviyorum.
    Toprak kahverengi, gözlerimiz de kahverengi…

Yorum Yap