Kıymetli Ziyâretçilerimiz, Bu akşam Uykudan Önce Programı’nda, uslu olmaktan ve doğru davranışlarda bulunmaktan sıkılmış bir çocuğu hayâl edip onunla empati kurduk.☺️ Meğer doğru ve güzel davranışların artmasına katkıda bulunmak için, onları fark ve takdîr etmemiz gerekirmiş. Oysa toplumda genellikle bunun tam tersi olur, sürekli yanlış ve kötü işlerin haberi yapılır, yaramazlar ön plana çıkartılırmış. Büyükleri  [ Read More ]

Kıymetli Ziyâretçilerimiz, Haftanın ilk gününde, Uykudan Önce Programı’na, “Yiyorsa Kalsın Şarkısı” ile başladık. Hep birlikte, “Vaktimizden, sıhhatimizden, izzetimizden… Îbâdetimizden, ziyâretimizden, dirâyetimizden… Îmânımızdan, ihlâsımızdan, ihsânımızdan… Huzûrumuzdan, sükûnumuzdan, hudûdumuzdan yiyorsa kalsın! Dünyâmıza ve âhiretimize zararlı ise, âyetlere ve sünnetlere aykırı ise… Haram ise, ziyân ise, şüpheli ise uzakta kalsın!” dedik. Meğer bâzen etrâfımızda, mikroplar ve virüsler gibi  [ Read More ]

Kıymetli Ziyâretçilerimiz, Gülberenk Uykudan Önce ve Eğitici Çocuk Programları, internet ortamında tüm heyecânıyla devâm ediyor! Kasım ayında gerçekleşen Kilimde İlmek Programı’nda, bütünde parça olmanın ehemmiyetinden ve kişiye yüklediği mes’ûliyyetlerden bahsettik. Meğer parça olmak çok mühimmiş; çünkü ancak, parçalar tam ve düzgün olduğunda bütün, muazzam görünebilirmiş. Parçaları mânâlı kılan şey, diğer parçalarla bir araya gelmesiymiş. Meselâ  [ Read More ]

Kıymetli Ziyâretçilerimiz; Uykudan Önce’ye bu akşam “Gözlükte Numara Program Şarkısı”nı dinleyerek başladık! Şarkının sözlerinden bir kısmı şöyleydi: “İnsanlar sanıyorlar ki sâdece iki gözümüz var. Yanılıyor insanlar bir de kalp gözümüz var. Başta iki, kalpte bir toplam üç gözümüz var. Bu şarkıda onlara dâir birkaç sözümüz var!”☺️ Düşündük de baş gözlerimiz ne kadar sıhhatli olursa olsun,  [ Read More ]

Kıymetli Ziyâretçilerimiz; Satırdan Sadıra Dersler aşkla, şevkle ve ihlâs ile devâm ediyor. Satırlara yazılanlar, biiznillah sadırlarımıza nakış nakış işleniyor! Bu dersimizde katılımcılarımıza: “Geçmiş bir hafta ne kattı hayâtımıza? Ya da siz ne kattınız birilerinin hayâtına?” suâllerini yönelttik. Her bir cevâbı tek tek okuyup kardeşlerimize; sevinçleri şükürle, üzüntüleri rızâ ile, dertleri teslîmiyetle karşılayabilmeleri için duâ ettik.  [ Read More ]

Kıymetli Ziyâretçilerimiz; Uykudan Önce’ye bu akşam, Sünnet Marşı’nı dinleyerek başladık ve Sünnet-i Seniyye’ye göre yemek yemeyi öğrendik!? Meğer Sünnete uygun yemenin bâzı kâideleri varmış. Bunlar; 1-Temiz ve helâl gıda yemek, 2- Kanaat ile yemek, 3-Çok çiğneyerek yemek, 4-Çok çiğnedigimiz lokmamızı Rabb’imize şükrederek yutmak imiş! İşte böyle, bu maddelere dikkat edersek, hastalıklardan büyük ölçüde uzak kalır,  [ Read More ]

Kıymetli Ziyâretçilerimiz; Uykudan Önce Programı, hafta içi her akşam büyük bir neşeyle devâm ediyoooor!? Bu akşamki programımıza “İlerleyiş Marşı”nı dinleyerek başladık. Marşın sözlerinden bir kısmı şöyleydi: “Kul ol Allâh’a ilerle ilerle! Sığın Allâh’a ilerle ilerle! Râm ol Allâh’a ilerle ilerle! Allah de! Resûlullah de! Aşkla şevkle ihlâs ile ilerle!” Hep birlikte düşündük de meğer her  [ Read More ]

Kıymetli Ziyâretçilerimiz, Uykudan Önce, tüm heyecânıyla devâm ediyor! Bu akşam da programımıza güzel bir şarkı ile başladık. Sıkılan değil, sıkı can olmamız gerektiğini anladık.☺️ Şarkının sözlerinden bir kısmı şöyleydi: “Sıkı can güçlü, kararlı, pes etmez aslâ! Sıkı can sabreder, şikâyet etmez aslâ! Sıkı can gevşemez, vazgeçmez, ye’se düşmez! Sıkı can Allah der, ümîdi kesmez aslâ!…”  [ Read More ]

Kıymetli Ziyâretçilerimiz, İki günlük aranın ardından, Gülberenk Çocukları’nın Grubu’nda tekrar berâberdik. Programımıza, “Alınganlık Marşı” ile başladık. Dinlerken hem eğlendik hem de tefekkür ettik.☺️ Meğer buluttan nem kapana ördek derlermiş. Alınganlık bir perde imiş, çekip ardımıza bakmamız gerekirmiş. Esen rüzgârdan, öten kuştan, yâni kendisi ile alâkalı olmayan her şeyden nem kapanlara, “Alıngan” denirmiş. Onlar; bakışmaları, gülüşmeleri,  [ Read More ]

Kıymetli Ziyâretçilerimiz, Bu akşamki programımıza, Uçurtma Marşı’nı dinleyerek başladık. Sözlerinden bir kısmı şöyleydi: “Neye takılıyorsun, kime takılıyorsun? Uçuyor musun, batıyor musun? Diplere mi, göklere mi götürüyor seni? Kimin etkisinde kalıyorsun? Doğruya mı, yanlışa mı götürüyor seni? Neyin etkisinde kalıyorsun?” Bu marşın ardından, “Tutunmak” ve “Sarılmak” mefhumları üzerinde düşündük. Meğer bu kavramlar, illâ ki bir kimsenin  [ Read More ]