Kıymetli Ziyâretçilerimiz,

Gülberenk Değerler Eğitimi Derneği’nin bir hizmeti olan Eğitici Çocuk Programları, Telegram / Gülberenk grubunda, bütün heyecânıyla devâm ediyor! Bu ayki başlığımız “Kulakta Küpe” idi.

Bu programda, yalnızca başımızda değil, gönlümüzde de kulaklarımız olduğunu hatırladık. Gönül kulağımıza nasihat küpeleri takmamız ve takıları değil, hayırları yarıştırmamız gerektiğini tekrarladık.

Meğer insanların çoğu, dış görüntüsünü güzelleştirmek için gayret göstermekteymiş. Kıyâfetler ve takılar da genellikle buna hizmet etmekteymiş. Oysa her insanın asıl ihtiyâcı, gönül dünyâsını mâmur etmek, özünü iyileştirmekmiş. İşte bu sebeple, hepimizin içini ve dışını güzelleştirmeye çalışması elzemmiş. Gözlerimizi, dilimizi, elimizi… Bütün varlığımızı kötülüklerden korumamız, kulaklarımızı da faydasız ve çirkin sözlere, dedikoduya ve gıybete tıkamamız gerekirmiş.

Başımıza gelen bir durumdan, hiç unutmayacağımız dersler çıkardığımızda buna, “Kulağına küpe olmak” denirmiş. Büyüklerimizden işittiğimiz her bir öğüt, çok kıymetli bir küpe gibiymiş. En özel ve güzel nasihat ise “İslâm” dîniymiş. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafâ sâllallâhu aleyhi ve sellem, “Dînin temeli nasihattir.” buyurarak bu gerçeği dile getirmişler. İnsanın hakkıyla güzelleşmesi ancak, yüceler yücesi Allâh’ın emirlerini ve yasaklarını dikkate almasıyla mümkün olabilirmiş.

Yûnus Sûresi 57. âyette, “Ey insanlar! Rabb’inizden bir öğüt, kalplere bir şifâ, inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet olmak üzere, Kur’ân geldi.”, Âl-i İmrân Sûresi 104. âyette ise “Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü men eden bir topluluk bulunsun.” buyurulmaktaymış.

O hâlde kulağımıza, yanlışı yasaklayan, iyiliği hatırlatan bir ses ulaştığında, bu bizi rahatsız etmeyip bilâkis sevindirmeliymiş. Zaten, söz ile uslanmayanın hakkı musîbet olurmuş. Musîbete uğramak ise çok ağırmış ve yorucuymuş.

Altın küpe alıp takmak, yüksek bir bedel ödemekle mümkünmüş. Kıymetli bir nasihati kulağa küpe etmek için de bâzen ağır bedeller ödemek gerekebilirmiş.

Baş kulağına taşıyabileceği küpeyi takmak, gönül kulağına da hazmedebileceği nasihati yapmak gerekirmiş. Baş kulağı küpe ile süslenmese olurmuş; fakat gönül kulağı nasihat küpesi ile güzelleşmese olmazmış. En kıymetli küpe, ne altından ne de pırlantadanmış. En kıymetli küpe, Allah rızâsına uyan ve şükürle takılanmış.

İşte böyle birbirinden kıymetli bilgiler öğrenip onları kulağımıza küpe ettik. “Rabb’imiz! Bizi, baş kulağını da gönül kulağını da koruyabilenlerden ve süslerin en güzeli olan takvâ ile süslenenlerden eyle. Âmîn!” diye, duâ ettik. Program sonunda açılan resim sergisinde, birbirinden güzel eserler görüp neş’elendik. Beden kulağımızdan giren seslerin gönül kulağımızı nasıl da etkilediğini, çizilen resimlerle daha iyi anladık.

Siz de programlarımızı tâkip etmek isterseniz, Gülberenk resmî üyesi olabilir ve grubumuza gelebilirsiniz. Sevgiyle…?

www.gulberenk.com

 

 

 

 

 

 

 



Yorum

  1. Sevil Fırat dedi ki:

    Muhteşem bir programdı.Yine çok kıymetli bilgiler öğrendik.Emeği geçen herkesten Allah râzı olsun.?

Yorum Yap