Kıymetli Ziyâretçilerimiz,
Gülberenk Değerler Eğitimi Derneği, Sabahaddin Zaim Üniversitesi’nin dâvetlisiydi. Türkiye’nin ve Dünya’nın farklı bölgelerinden öğrencilerin kalmakta olduğu Öğrenci Misâfirhânesinde gerçekleşen konferansın konusu “Sevgi” oldu. Gülberenk Değerler Eğitimi Derneği Kurucu Başkanı, Eğitimci & Yazar Neslihan Nur TÜRK’ün konuşmacı olarak görev yaptığı program, katılımcı öğrenciler tarafından ilgiyle tâkip edildi.
Büyük bir içtenlikle karşılandığımız, samimi ve sıcacık bir ortamda, sevgiyi konuşmanın, sevginin hakikatini anlatmanın huzurunu yaşadık.
Tekrar tekrar bir araya gelmemiz gerektiğini hissederek, ortak hayırlarımızı artırmaya azmederek ayrıldığımız o güzel mekânın tüm çalışanlarına ve yetkililerine candan teşekkür ediyor, en kısa zamanda yine bir arada olmayı diliyoruz. 🙂
Hayatımda gittiğim programlar içerisinde en etkilendiğim, işte bu dediğim bir programdı. Peki bu neden idi…
Çünkü karşımda anlattıklarını yaşamış ve hala yaşamakta olan bir “GÖNÜL DOSTU” vardı.
Umarım bir gün bende anlayabilir, idrak edebilirim ve yaşayabilirim …
Gönül dostumun anlattıklarını
Aşkın ne olduğunu bilmiyorum ama “ne olmadığını” biliyorum…
Beni alıp çok özlediğim bir aleme götürüp getirdiğiniz için teşekkür ederiz.
Bende bir tane cennet ve cehennem hakkında çok sevdiğim bir alemin sözlerini yazmak istedim.
“Gözümde ne cennet sevdası var, ne de cehennem korkusu. Ümmetin akıbetini selamette görürsem alevler içerisinde yazmaya razıyım. Çünkü bedenim yanarken gönlüm gül gülistan olur.” Bediüzzaman Said Nursi
Samimiyetiniz, enerjiniz muhteşemdi. Pozitif enerjiniz bize de yansıdı. Artık “aşk” ve “sevgi” kelimelerinin anlamları aklımızda şekillendi. İyi ki Geldiniz…
Aşk, bazen Ferhat’ın dilinde, bazen Mecnun’un … Diller farklı, kalpler farklı… Lakin şu aşk nedir ki, tadanların hali, yangını aynı…
Genelde böyle söyleşilerin bir yerinden sonra sıkılırım. Ve uzun zamandır kendimde eksik gördüğüm manevi bir boşluk vardı. Ama bugün unuttuğum bir çok şeyi hatırladım. İnanılmaz faydalı olduğunu düşünüyorum. Allah razı olsun… İnşallah Rabbinize kavuşursunuz.
Aşkı, sevgiyi hep farklı nitelendirdik. Hep boyutlandırdık, kişisel bir kişilik olarak algıladık. Çünkü bilmedik, tadamadık gerçek sevgiyi, sevgiliyi. Yaşasaydık, tatsaydık belki olmazdı ama bilemedik. Ama çok şükür ki bunu sorgulayabiliyoruz. Eksikliğimizin farkına varabiliyoruz.
Sevgi neydi? sevgi emekti. Ama zor geldi bize emek vermek. Çünkü zorlara alıştırılmadık, zorları sevemedik biz. Olsun. Yaşıyoruz çok şükür. Hala nefes alıyoruz da umut var demektir.
Sevgiyi, aşkı en güzelinde arayabilmeye çalışmak. İnşallah. Bunu yapabiliriz. Allah razı olsun siz ve sizin gibi insanlardan. Allah bize de nasip etsin sizin gibi insanlar olabilmeyi. Gerçek sevgiyi sevip, yaşayabilmeyi. Amin.