Sevgili Arkadaşlar!

Gülberenk Ekim ayında, “ Tutumluluk” konulu programıyla, İstanbul’daki seyircilerinin karşısına çıktı. 😉

Zaman şemsiyesinden bu ay, ikinci peygamber İdris aleyhisselâmın iğnesi çıktı. Onun, elinin emeğiyle geçinen bir terzi olduğundan ve hep Allah’ı zikreden, huzurlu bir kalp taşıdığından bahsetti.

Sakla samanı, gelir zamanı, diyen Karagöz ve Hacivat, elimizdeki nimetlerin kıymetini bilmemizi, onları gereksiz yere saçıp savurmamamızı öğütlediler.

Doktor Mahâret Hanım; artık kumaşların ve eskidi diye atılan eşyaların nasıl kullanışlı eşyalara çevrilebileceğini gösterdi. Yanık tavanın aynaya, konserve kutularının kalemlik ve peçeteliğe, kurumuş greyfurt kabuklarının çok güzel bir panoya dönüşmesini, şaşkınlıkla seyrettik. 😯 Hele bir de fıstık kabuklarından yapılmış çiçek sepeti vardı ki, görmeye değerdi.

Programa katılan iki önemli isim, Kumbara ve Beş Kuruş idi. Kendini çok değersiz hisseden Beş Kuruş, Kumbaranın söylediklerinden sonra, hayatında ilk defa gülümsedi. 😛 Meğer “küçük” diyerek küçümsememek, bir kuruşun bile kıymetini bilmek gerekirmiş. Hem, paramız beş kuruş eksik olsa, ekmek alamıyormuşuz. Üstelik beş kuruşlar bir ayara gelip birikince, büyük paralara dönüşüyorlarmış. Kumbara, paramızı boşa harcamamamız ve tutumlu olmamız gerektiğini anlattıktan sonra, şunu da hatırlattı: “Para her şey değildir, sakın unutmayalım!” 😉

Evet arkadaşlar! Tutumlu olacak; fakat bunu cimrilikle karıştırmayacağız. Sadece biriktirme derdine düşüp de, ihtiyaç sahiplerini ikram etmeyi unutanlardan olmayacağız. 😀

Şimdi, yeni program için çalışma zamanı! Bu kadar söz yetsin artık. Sıvayalım kolları! 🙂



Yorum Yap