Sevgili Arkadaşlar!

“Yaz Mevsimi’nin Hatırlattıkları” konulu Sarı Program, bir bilseniz, ne kadar da güzeldi 🙂

Keloğlan, tatil yapacağım derken tembellik etmenin ne kadar yanlış olduğunu anladı.

Meğer Yaz mevsimi vaktimizi boşa harcayalım diye gelmiyormuş. Bitkilerin, hayvanların ve insanların, bu sıcaklara çok ihtiyacı varmış. Güneş ışığı olmasa, kemiklerimiz sağlıklı olamazmış. Meyvelerin olgunlaşması, çamaşırların kuruması, gölgenin ve suyun ve dondurmanın kıymetinin bilinmesi için, hep Güneşin yakıcı sıcağına ihtiyaç varmış.

Güneş dedi ki:

“-Ben Allah’ın yarattığı nimetlerden biriyim. Sadece Rabbimin emriyle doğar ve batarım. Bazı çocuklar “offf, ne de çok ısıttı L!” deyip, sürekli sızlanıyorlar. Faydalarımı fark edip şükretmeleri gerekirken, benden şikâyet ediyorlar. Çünkü onlar, fakirlikleri sebebiyle, kış mevsimi boyunca çok üşümüş olanların, beni nasıl da hasretle beklediğini bilmiyorlar. Bana teşekkür, Allah’a şükürdür. Ben Güneş’im. Bana şems de derler! Her zaman huzurlu olur, varlığıma şükredenler!”

Ah bir de kocaman limon vardı ki, görmeye değer. Gülberenk’te bu ay herkes, limonata yapmayı öğrendi. Limonun mektubu ise düşünmeye değerdi:

“-Sevgili Çocuk! Ben, şifâlı ve leziz bir limonataya dönüşebilmek için, sıkılmaya râzı oluyorum. Sen de başına gelen sıkıntılara râzı ol ki, insanlara faydalı birine dönüşebilesin. :)”

Anlayacağınız, yine çok güzeldi her şey! Sonra ne mi yaptık? Yaz mevsimi tembellik zamanı olmadığından, tekrar çalışmaya başladık. Yaz programları için, kollarımızı sıvadık! Önümüzdeki ayın rengini seçtik: Yeşil! İsraf konulu Yeşil Programa, hepinizi bekleriz! 🙂 Biz o arada Trabzon’daki arkadaşlarımızla buluşup geleceğiz! 🙂 Şimdilik hoşça kalın! 🙂

Not: Şanlıurfa programımız müthiş bir coşkuyla geçti. Bin kişilik salonu dolduran Urfa’lı çocuklar, Gülberenk ile ikinci kez buluşmanın sevincini yaşadılar. Her birine teşekkür ederiz! 🙂

 



Yorum Yap