Sevgili Arkadaşlar!
Gülberenk Değerler Eğitimi Derneği’nin hazırlayıp sunduğu Gülberek Eğitici Çocuk Programları Telegram’da, Gülberenk Çocukları’nın Grubu’nda devam ediyor.

Temmuz Programının başlığı “Gözlerde Yaş” idi. Gözyaşının husûsiyetlerini ve vazîfelerini öğrendiğimiz, “Neden ağlıyoruz, neye ağlıyoruz?” diye sorguladığımız ve gözyaşını israf etmenin bile doğru olmadığını fark ettiğimiz bu programa, dünyanın çeşitli yerlerinden 2400 dinleyici katıldı.

Meğer gözyaşı da ağlarmış. O, basit dünyalık işler için akıtılmaktan hiç hoşlanmazmış. Oyuncak ve şeker için ağlayan çocuklar ile makam ve para için ağlayan yetişkinler, gözyaşını ağlatırmış. O istermiş ki insanlar kendisini Allah rızâsı için akıtsın. Namazı kaçırdığı veya annesini üzdüğü için üzülüp ağlayan insanların sayısı ne kadar da azmış.

Allah’ın verdiği nîmetlerin sevinciyle şükreden ve sevinçten ağlayan, ne kadar da az insan varmış. Tevbe ve şükürle ağlamak varken, ne yazık ki birçok insan, isyan ve nankörlükle ağlamaktaymış. Bu da gözyaşının çok zoruna gidiyormuş.

Üstelik başkasının derdiyle dertlenenlerin sayısı da oldukça azalmış. Bencillik çoğalınca, gözyaşları da bencilce ve numaradan akıtılmaya başlanmış. Halbuki gözyaşı, tuz, protein ve hormon ihtivâ eden kıymetli bir sıvıymış. Şükür ki Gülberenk Çocukları, gözyaşını Allah rızâsı için akıtmak gerektiğini biliyor, boş işler için ve yalandan ağlamıyormuş.  😉

Gözlerimiz bâzen kederden, bâzen sevinçten, bâzen de korkudan dolarmış. İnsan, aczini hissettikçe ağlarmış. Soğan doğrarken ağlamamızın sebebi ise soğanın içindeki tahriş edici bir maddeymiş. Gözler, kendini koruması gerektiğinde sulanırmış. Tozlu ve rüzgârlı yerlerde ağlamaklı olmamız da bundanmış.

Sâdece insanlar değil, hakîkatte, yaratılış maksadına uygun kullanılmayan, hor görülen ve isrâf edilen her şey ağlarmış. Gülberenk Çocukları, mahlûkata yerli yerinde ve sevgiyle muamele eder, ille de olacaksa, şükür ve sevinç gözyaşlarına vesîle olurmuş. 🙂

Toprağa yağmur, insana gözyaşı lâzımmış. Güldüren de ağlatan da Allah’mış. Asıl olan, gülerken de ağlarken de Rabb’imizle birlikte ve O’ndan râzı olmakmış. Kur’ân’ı okurken de mânâsını düşünüp hissederek ağlamak veya ağlar gibi yapmak gerekirmiş. Bu, Kur’ân’ı anlamanın ve anlamaya çalışmanın bir gereği, iyi niyetin ve samîmiyetin bir işâretiymiş.

Programın sonunda, gönlümüzde bir huzur, fikrimizde bir güzellik, ufkumuzda bir açıklık, tefekkürümüzde bir derinlik…. Ayrılmadık birbirimizden. Yine sâdece özümüze sefer ettik. 🙂

Bu arada, hafta içi her akşam saat 21:00 – 21:21 saatleri arasında, Uykudan Önce Programı devam ediyor. Gülberenk’in çocuklara yönelik programlarını, yetişkinler de büyük bir şevkle ve sevgiyle dinliyor.
Siz de istifâde etmek isterseniz, 0542 808 82 58 numaralı telefondan kayıt yaptırarak Gülberenk Çocukları’nın Grubu’na katılabilirsiniz. 🙂

 



4 Yorum

  1. Sevil Fırat dedi ki:

    Muhteşem bir programdı, her Gülberenk programı gibi…? Gün boyunca tekrar tekrar dinledik.? Çok istifâdeli oluyor,nhem yavrular hem de biz anneler için. ? Teşekkürler Gülberenk! ??

  2. Rabia Gültekin dedi ki:

    Güzel bir programdı. ☺

  3. Hatice Acungan dedi ki:

    Son program muhteşem güzel olmuş.Gozyaşı deyip geçmemek lazımmış.Hep samimi ve yerinde göz yaşı akitabilenlerden oluruz inşallah.Tesekkur ederiiiz canım arkadaşım.

  4. Emine Akyasan dedi ki:

    Tekrar tekrar dinlediğim bir programdı. İki günde de başka başka güzellikler,düşünceler verdi. Geçmişe dönüp israf ettiğim gözyaşlarım için ağlamak istedim.
    Tabi ya; onu Allah yoluna,O’nun uğruna akıtmalı…
    Gözyaşı ne büyük nimetmiş. Veysel Karâni hazretlerinin duâsı geliyor hatrıma; Ya Rabbi! Beni göz pınarları kurumuş merhamet fukaralarından eyleme…(âmin)
    Gülberenk; cânyoldaşım,arkadaşım…⚘?

Emine Akyasan Cevap