Kıymetli Ziyâretçilerimiz,

Bu hafta da dersimize güzel temennîler ve duâlarla başladık. Katılımcılarımıza “Nasılsınız?” suâlini yönelterek her birinden, samîmî, detaylı ve içten cevaplar istedik. Artık, dinlemenin birçok insan tarafından yapılmadığı, herkesin sâdece konuştuğu şu çağda, hakîkî mânâda birbirimizin nasıl olduğunu dinledik. Kardeşlerimizin dertlerinin güzelliğini ve kaygılarının ulvîliğini görünce sevindik.

Dinlemek, duymak ve gereğini yapmak husûsunda, Müslümanlar olarak sıkıntı yaşadığımızı ve büyüklerimizin söylediklerine binâen takvâmızın eksik olduğunu, bir kez daha üzülerek fark ettik! Kulaklar varken duyamıyor, gözler varken göremiyorsak… Kalpler varken hissedemiyor, Allah varken teslîm olamıyorsak… Nefes alabilirken şükredemiyor, imkân varken hayırlar yapamıyorsak… Muhtemelen takvamızda sıkıntı var, dedik.

Ardından, teheccüt namazlarımızı îfâ ettik. Kâh ağladık, kâh güldük… Hâlimizi O’na arz ettik. Bunu her zamanki gibi değil, çok çok samîmî bir dosta yapar gibi yaptık. Çocuk sâfiyeti ile cân-ı gönülden, pişmanlıklarımızı ve hasretlerimizi O’na söyledik. Düşündük de… Birçok insan bunu hiç yapamadan, o huzûru hiç yaşamadan ölüp gidiyor… Bizler, secdeye varmaya muvaffak olduğumuz için şükrettik!

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafâ sâllallâhu aleyhi ve sellem’in ve velîullâhın, kimsenin o huzurdan mahrum kalmaması için, İslâm’ı tebliğ etmek adına çektiği sıkıntıları hatırladık. Sonra, secde kadar; hayırlı çalışmalara katkı sağlamanın da bir diğer mühim hareket olduğundan ve hizmetsiz secdenin de secdesiz hizmetin de eksik kaldığından bahsettik.

Önümüzdeki Cumâ günü yapılacak olan kardeşlik seferberliğinde, hep birlikte, bir hayra daha ortak olmaya niyetlendik! Damlalarımız çoğalmış olarak buluşmaya; bu yeni hedef için de aynı secdelerimizdeki gibi, huzur, sevinç ve şevk duya duya gayrete gelmeye azmettik!

Ardından, günlerimizin hızla geçtiğini ve yakında biteceğini tefekkür edip kalan fırsatları birlikte yakalayalım, dedik. Önümüzdeki bir hafta boyunca, katılımcılarımızın her birini, bu hususta çalışma yapmaya dâvet ettik. Eğer ölürsek bu güzel niyetle öleceğimizden, kalırsak da haftaya Cumâ, bir hayra daha kavuşmuş olacağımızdan ötürü sevindik.

Seherin sükûnunda; hizmet aşkıyla, gönlümüzdeki huzurla, kalbimizdeki şükür ve ihlâs duygularıyla, bu haftaki dersimize son verdik.

Eğer sizler de rûhunuza sürûr, ufkunuza ziyâ olacak bu dersten istifâde etmek isterseniz, ücretsiz kayıt ve bilgi için hemen 0554 530 11 08 numaralı telefonu arayabilirsiniz.?

Müellife: Hatice SAĞLAM



Yorum

  1. Sevil Fırat dedi ki:

    Bu dersler sadra şifâ… Bir derya..

Yorum Yap