Kıymetli Ziyâretçilerimiz,

Uykudan Önce’de haftanın ilk programını şükürle gerçekleştirdik.☺

Hep birlikte şu hikâyeyi dinledik: Zamânın birinde hep yalnız takılan bir pembe, bir de onun tam tersi olan sarı oyun hamuru varmış. “Acaba bugün ne yapsam, nasıl faydalı olsam!” diye düşünür ve etrâfını güzelleştirmek istermiş.

Bir gün, sarı hamurun bu heyecânına siyah, beyaz, koyu pembe, mavi ve kırmızı hamur da katılmış. Berâberce düşünmeye başlamışlar. Açık pembe hamur ise onların boşu boşuna yorulduklarını düşünmekteymiş.

Dünyâya güzellikler katma fikri diğer hamurlara çoook iyi gelmiş! “Haydi! Bir an evvel başlayalım!” diyerek hep birlikte çiçek olmuşlar. Bu çalışmayı başlatan sarı hamur ise “Daha çok fedâ etmeliyim.” düşüncesiyle, kendisinden beş parça daha ayırmış ve bunlarla minik çiçekler oluşturmuş.?

Olanları gören çingene pembesi, lila, kırmızı, beyaz ve mor hamur da büyük bir heyecanla manzaraya katılmış. Sarı hamur, güzellikleri çoğaltmak, fedâkârlıklar yapmak üzerinde düşünmeye devâm ediyormuş ve sonunda bulmuş! Kendisinden kopartılan parçalarla üç tâne de civciv oluşturmuş.

Bu arada diğer hamurlar da parçalarını fedâkarca, cömertçe manzaraya katmış. Sarı hamur onların bu şevkini görünce, bütün varlığını ortaya koyarak en son parçasıyla gökyüzündeki güneşi oluşturmuş.

Rahatına düşkün ve risk almayı sevmeyen açık pembe hamur, diğerleri dâvet etseler bile yalnızlığı ve monoton yaşamayı tercih ediyor; istifini hiç bozmadan olanları seyrediyormuş. O böyle hareketsiz kaldıkça kurumaya başladığını fark etmiyormuş. Ne kendi varlığından kimse faydalanabilmiş ne de diğerlerinin varlığından kendisi…?

Diğer hamurlar berâberce manzarayı oluşturmuşlar. Bu güzelliğin içinde yer aldıkları için sevinçlerine sevinç, şükürlerine şükür eklenmiş. Üstelik onlar hareket ettikleri için kurumamış, yumuşacık kalmışlar.☺️

Bizler bu hikâyeyi dinledikten sonra, açık pembe hamur gibi değil; sarı hamur ve arkadaşları gibi olmaya karar verdik. Etrâfımıza rahmet olmaya, yaşarken de öldükten sonra da bize ve başkalarına faydası dokunacak eserler oluşturmaya niyet ettik!

Çevresine cıvıl cıvıl sevinç ve neş’e katan oyun hamurları gibi olmayı seçtik. Bu hislerle ferahlayıp duâ ettik: “Rabb’imiz! Yaratılış maksadımıza uygun davranmayı, huzur vesîlesi olmayı; rızân için bedeller ödeyebilmeyi ve şükrün en güzelini nasîp eyle!” Âmin!

Eğer sizler de bu programdan istifâde etmek isterseniz, ücretsiz kayıt ve bilgi için hemen 0542 808 82 58 numaralı telefonu arayabilirsiniz.?

Müellife: Hatice SAĞLAM

 



3 Yorum

  1. Sevil Fırat dedi ki:

    Bir olmanın, beraber olmanın önemi ne de güzel anlatıldı Elhamdülillah.Çok etkilendim.Rabbim râzı olsun. ???

  2. Elif Ercan dedi ki:

    O kadar bereketli bir programdı ki… İçimi doldurdu, şenlendirdi . İyi ki varsınız.

  3. Emine Akyasan dedi ki:

    Hârika bir program dinledik. İçinde çok güzel mesajlar,çok hoş görseller vardı. Aklıma Gülberenk Âşure şarkısını getirdi. Berâberlik ne kadar güzel. Hakîkî kardeşlik,hakîkî dostluk çok kıymetli. Gülberenk âilesi de tıpkı bu rengârenk manzara gibi. Allah sarı hamurdan râzı olsun.?⚘?

Yorum Yap