Kıymetli Ziyâretçilerimiz,

Rabb’imiz ömür verdi, bu akşam da Uykudan Önce’de buluştuk. Yine birbirinden güzel mevzûlar konuştuk.☺️ Bâzen coştuk bâzen de yağmur yüklü bulutlar gibi olduk.

Havalar iyice ısındı, yaz geliyor. Gülberenk Çocukları, “Off ya puff ya! Bu ne biçim sıcak ya!” deyip şikâyet etmez; “Güzel Allâh’ım, canım Allâh’ım! İyi ki havalar ısındı. İyi ki terleyebilen sağlıklı bir vücûdum var da terleyip toksinlerimi atabiliyorum.” der ve her dâim şükretmek için çok güzel sebepler bulur. Çünkü Rabb’imiz bizim için hep güzellikler yaratmış. Çok şükür Allâh’ım çok şükür! ☺️

Hep berâber “Hüzünlü Bir Şarkı”yı dinledik. Meğer “Bildiklerimi bilseydiniz, az güler çok ağlardınız!”(Buhârî) sözünü Sevgili Peygamberimiz söylemiş. Çünkü O, kimsenin bilmediği bâzı şeyleri yüceler yücesi Rabb’imizin O’na haber vermesiyle önceden biliyormuş. Meselâ “Âhir zamandaki kardeşlerim beni görmeden sevecekler. İşte onları çok özlüyorum.” demiş. Dinlediğimiz şarkıda da “Anladıkça ağlardınız!” diyordu ya… Anlamak hüzünlü bir şey demek ki…Herkes gülerken O’nun neden mahzûn olduğunu daha iyi anladık sanki! ?

Birbirinden farklı resimlere baktık ve hep birlikte tefekkür ettik: Elma sulu sulu, lezzetli bir meyvedir. Peki, elmanın orasından burasından kurt çıktığını görsek nasıl oluruz? ?
Yağmurun yağdığını görsek seviniriz. Çünkü yağmur rahmettir, berekettir. Peki, eğer bu yağmur sonunda sel olacağını ve o selin yerdeki çiçekleri, bitkileri götüreceğini bilsek…Yine sevinebilir miyiz?
Tebessüm eden bir insanın aslında kalbinin kötü kötü baktığını bilsek…Taptâze, çıtır çıtır somun ekmeği görünce, hele de iftardan önce, kim sevinmez ki değil mi? Peki ileride kırıntı bile bulamayıp açlıktan öleceğimizi bilsek… Gülebilir miyiz? Gülberenk Çocukları şükreder. Kadir kıymet bilir, kırıntıya muhtâç olmaz inşâllah. Dünyâ hâli, olabilir de! Başına gelen musîbete de imtihana da sabreder biiznillah! ☺️

İşte biz aynı, o resimlerin ilk hâline bakan insanlar gibiymişiz. Bâzı insanlar geniş açıdan bakar ve daha sonradan olacakları önceden görebilirmiş. Allah dostları biz kapatmaya çalışsak da kalbimizdeki sûretin aslını görürlermiş. Onların kalp gözleri çok keskinmiş. Olduğu gibi görünmek göründüğü gibi olmak, iyi bir şeymiş. En mutlularsa câhillermiş. Gelene de gülerlermiş, gidene de… Allah bizi kalbi de yüzü de gülenlerden etsin! Âmin!

Sevgili Peygamberimiz de yüceler yücesi Rabb’imiz O’na nice nice hakîkatleri bildirdiği için genellikle mahzûn gezermiş. Eğer gülecekse de tatlı tatlı tebessüm edermiş. ☺️

Öğrendik ki Abdülhamid Han Hazretleri’nin en yakınları bile ona hâinlik etmiş. O, onların hâin olduklarını bile bile yine de onları idâre etmek zorundaymış. Velhâsıl her şeyi bilmek ağır ve zormuş. İşte bu sepeple büyük insanların kalpleri çoook mahzûnmuş.?

“Hikmet Yazar” Şarkısı’nı dinleyip farklı farklı hikmetler sezdik. Gözlerimizi kapattık ve kalp gözümüzle birçok şeyi okuyabileceğimizi fark ettik.

Bâzen hürriyet diye bildiğimiz şey, tehlikenin dibinde dolaşmak gibi oluyormuş. Düşündük de… Belki de babalarımız bizim bilmediklerimizi bildikleri için çok düşünceli duruyorlar. Babaların işi ne kadar zor. Allah onlara helâl kazanacakları temiz ortamlar nasîp eylesin! Âmiiin!

“En iyisi bizler çok çok çok duâ edelim de Allâh’ımız bizi her türlü kötülükten muhâfaza eylesin. Bizleri bildiklerimizden memnûn, bilmediklerimizin de kötülüğünden emîn eylesin! “dedik ve hep birlikte “Duâ Şarkısı”nı dinledik. ☺️

Yarın yine bir başka programda sağlıkla, huzurla buluşabilmek ümîdiyle uykudan önce yapmamız gerekenleri yaptık ve sağımıza dönüp yattık. ☺️

Eğer sizler de bu güzel programdan istifâde etmek isterseniz, ücretsiz kayıt ve bilgi için hemen 0542 808 82 58 numaralı telefonu arayabilirsiniz. ☺️

Müellife:Hatice SAĞLAM