Kıymetli Ziyâretçilerimiz,

Uykudan Önce’de iki günlük aranın ardından şükürle ve sevinçle yine berâberdik.☺️Bu akşam “Dil” den bahsettik.

Meğer her yerin kendine has konuşma dili varmış. Meselâ bir dilin, konuşulduğu sınırlar içinde, bölgelere ve değişik kültür düzeylerine göre telaffuz edilişine “Şîve” ; aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma diline de “Ağız” denirmiş.

Duyduk ki farklı şîveler ve ağızlar dile zenginlik katarmış. İnsanın dilini bilmesi ve doğru kullanması çok mühimmiş; çünkü insanlar konuşa konuşa anlaşırmış. Anlaşmazlıklar da genelde, doğru düzgün konuşulmadığında ortaya çıkarmış.

Bu güzel bilgilerin ardından “Yedi Dilli Şarkı”yı dinledik.? Meğer hepsinden mühimi kalplerin dili, yâni “Kalpçe” imiş. Kalpte güzel sözler büyürse dilden güzel sözler; kaplte kırıcı ve kötü sözler büyürse dilden kırıcı ve kötü sözler çıkarmış.

Dilimizi kullanırken çoook dikkatli olmalıymışız! Meselâ tek düze, robot gibi konuşursak muhâtabımız sıkılır, dediklerimizi duyamaz hâle gelirmiş. Farklı farklı kelimeler kullanıp vurgularımızı, tonlamalarımızı yerli yerinde yaparsak, insanlar bizi ilgiyle ve sevgiyle dinleyebilirmiş. ☺️

Anlayacağınız, konuşmak çok mes’ûliyetli bir işmiş. O sebeple, hem konuşurken hem de farklı farklı vazîfeleri yerine getirirken, dilimizi en güzel şekilde kullanmamız gerekirmiş.

Öğrendik ki ezan dil ile yapılan bir dâvetmiş. Eğer müezzin ağabeyler ezanı güzelce okursa, insanlar onu büyük bir şevkle dinler ve namazını da öyle edâ edermiş. O sebeple, ezanın güzel okunması çok mühimmiş.

İşte böyleeee… Bu akşam, dilin ehemmiyetini idrâk ettik. Bu program netîcesinde dilimizi güzel ve doğru kullanmaya azmettik! ?

“Allâh’ımız râzı olduğu, sevdiği, hoşnût olduğu sözleri söyletsin. Kalbimize de o sözleri büyütmeyi nasîp etsin! Hepimizi, dilini doğru düzgün ve güzel kullananlardan eylesin! ” diye duâ ettik. ☺️

Ardından, gönül huzûru ile abdestimizi alıp dişlerimizi misvakladık. Yatsı namazımızı kılıp duâmızı yaptık. Sonra da sağımıza dönüp yattık! ☺️

Eğer sizler de bu güzel programdan istifâde etmek isterseniz ücretsiz kayıt ve bilgi için hemen 0542 808 82 58 numaralı telefonu arayabilirsiniz. ?

Müellife: Hatice SAĞLAM



4 Yorum

  1. Fatma Seher Erdoğan dedi ki:

    Kalpçeyi sizden öğrendik 🙂
    Bir hayır kapısı daha…
    İnşallah hem yazarken, hem konuşurken daha dikkatli oluruz.
    Bu ufku açtığınız için teşekkür ederiz.?

  2. Eymen Ege Fırat dedi ki:

    Çok seviyorum bu güzel Gülberenk programını?çok şey öğrendim.Teşekkür ederim ?❤️

  3. Misâfir dedi ki:

    Canım arkadaşııım, sen ne güzel ezan okudun öyle..Sesin çoook huzurlu ve güzel. Ezan, ezanı dinlemek ne kadar güzel, içimize huzur veriyor. Biliyor musun canım arkadaşım, ben de ne düşündüm. Bence herkes günde beş kere ezan dinlese, Kur’ân-ı Kerim dinlese ve Gülberenk’in şarkılarını dinlese o gün var yaa ne bereketli, ne güzel, Allah’a gönül diliyle, beden diliyle yakınlaştığımız bir gün olur.
    Ayyy, ne kadar güzel değil mi canım arkadaşım, bence hepimiz bunu yapabiliriz!

    Esma.

  4. Emine Akyasan dedi ki:

    Dil hakîkaten büyük zenginlik. Düşününce; ilk yaratılan (Adem a.s) insandan günümüze kadar nice diller varolmuş. Tek ana/babadan doğan çocukların farklı dillerde konuşması gibi.? Rabbimizin hikmetlerinden,delillerinden…
    “O’nun kanıtlarından biri de, gökleri ve yeri yaratması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olmasıdır. Kuşkusuz bunda bilenler için ibretler vardır.” Rum Sûresi/22
    Bunca farklı dillerin arasında herkesin birbirini anlayabileceği tek dili de var etmiş Yüce Mevlâm. O da ; Kalpçe?
    Gülberenk; Lisânını da kalbini de pür dikkat dinlediğim, sevdiğim…?⚘

Yorum Yap