Kıymetli Ziyâretçilerimiz,

Bugün Uykudan Önce Programı’nda duygulardan bahsettik ve bu programı kimin yaptığını öğrendik. ☺️

Meğer hislerimiz misâfir gibiymiş. Biri gelir, biri gidermiş. Mühim olan onları iyi ağırlamakmış. Hüzün geldiğinde isyân etmemeli, sevinç geldiğinde rahatlayıp gaflete düşmemeliymişiz. Meselâ bizler dün Uykudan Önce’ de hüzünlü idik; fakat isyân etmedik. Sizin güzel duygularınızla, tesellîlerinizle, duâlarınızla sevindik, kendimizi iyi hissettik ve bu akşam sevinç dolu bir program gerçekleştirdik. ☺️

Bize söylenen misâlleri hep birlikte tefekkür ettik. Farklı yüz ifâdeleri olan kafaları inceledik. Aynı kafa, bir gülüyor, bir ağlıyor, bir kızgın bakıyordu. Hani biz de farklı duygular yaşıyoruz ya, işte öyle. Bir anne düşündük. Her zaman temizlik yapmaz her zaman yemek yapmaz. Bâzen sevgi dolu olur bâzen öfkeli… Peki bunlar onun aynı anne olmasını değiştirir mi? Anne yine aynı annedir ve her hâli gerçektir değil mi?

Gıcır gıcır bir araba hayâl ettik. Üzerine kar da yağsa, tekerlekleri çamura da batsa araba yine aynı araba! “Ya gıcır gıcır görün ya da çamurlu ol, senin de ne yaptığın belli değil!” demek ne saçma olur değil mi? Sonra, babalarımızı düşündük. Bir baba, işyerinde ciddî biri olduğunda da, evde çocuklaşıp çocuklarıyla oynadığında da aynı babadır, değil mi?

Böyle, düşününce fark ettik ki herkesin içinde, çeşit çeşit ve renkli karakterler olabilirmiş. Bir çocuğun bâzen büyükler gibi konuşması, aslında küçük olduğu gerçeğini değiştirmediği gibi, bir yetişkinin çocuk gibi konuşması da büyük olduğu gerçeğini değiştirmezmiş. Hiç kimse sürekli aynı hâlde olamazmış. Ve ağlayışımız; tebessümümüzün, ciddiyetimiz; çocuklaşmamızın yalan olduğunu göstermezmiş.

Bir suâli hep birlikte cevapladık. Suâl şuydu: Bu programı yapan kişi bir yetişkin mi, bir çocuk mu yoksa bir portakal mı? ? Farklı farklı cevap verenler oldu. Sonunda sır perdesi aralandı ve öğrendik.☺️ Meğer bu programı aslında yetişkin olan biri yapıyormuş. Konuşan da içindeki çocukmuş. Bunu duyunca çok şaşırdık. ? Neden kendi sesi ile konuşmadığını merâk ettik. Bunun iki sebebi varmış. Bir: Rabb’imiz sesimizi ve görüntümüzü korumamızı emrediyormuş. İki: Çocuklara çocuklaşarak program yapmak daha tatlı ve güzel oluyormuş. ?

Aslında bir yetişkinin içindeki çocuğun sesi ile konuşması çok zormuş. Programı yapan kişi hem Allâh’ın rızâsına uygun bir iş yapmak için hem de içindeki çocuğun sesiyle bize seslenmek istediği için boğazının zorlanmasına sabrediyormuş. Bunu, Allah’ın râzı olduğu şekilde yürümek istediği için göze alıyormuş.

Anlayacağınız, bize verilen nîmetleri Rabb’imizin hoşnût olacağı şeklide kullanmamız gerekirmiş.

İşte böyleee… Bu akşam da programımızı Gülberenk Şarkısı ile sonlandırdık. Bizler ayrılmadık, huzurla yatağımıza yattık! ☺️

Eğer sizler de bu güzel programdan istifâde etmek isterseniz, ücretsiz kayıt ve bilgi için hemen 0542 808 82 58 numaralı telefonu arayabilirsiniz. ☺️



16 Yorum

  1. Merve Doğancı dedi ki:

    Bu programda düşündüm de madem Uykudan Önce’yi bir yetişkinin içindeki çocuk seslendiriyor, ben de içimdeki çocuğa dinleteyim:) Sonra ona sarılayım:) Teşekkürler canım arkadaşımmm!!!♥️

  2. Ayşe Kaya dedi ki:

    Çok güzeldi yine, severek dinledik.

  3. Işın Karasulu dedi ki:

    Uyku Öncesi Programı, içimdeki sesi duyuyor. Rabbimize hamdolsun bizi duyan, anlayan bir arkadaş gönderdi. Hem deee her akşam?

  4. Ayşe Kaya dedi ki:

    Canım hocam yine program çok güzeldi, insanların bazen mutlu, bazen üzgün bazen sinirli olabileceği gerçeğini çok güzel anlattınız.

  5. Emine Akyasan dedi ki:

    Yetişkinler genelde içlerindeki çocuğu, onun çocuksu hallerini gizlemek isterler. Sanırlar ki sadece kendi içlerinde olan bir durumdur bu. Hâlbuki değil, bunu sizin programlarınız gösterdi. Ne diyordu; “Bu programlar çocuklar ve çocuk sâfiyetini yitirmeyenler içindir.” işte dedim, buldum! İçimdeki çocuğun arkadaşını buldum!?
    O gün bu gündür, cânım arkadaşımın yanından, izinden, yolundan gitmeye gayret ediyorum. Bu hassas yolculukta onu hiç üzmemeye çalışıyorum. Seni çok seviyorum Canım Arkadaşım! ♥️

  6. Sümeyye Demirel dedi ki:

    Ben Sümeyye. Hocam ben sizi tanıdığım için sizin bir portakal veya çocuk olmadığınızı biliyordum. ? İçinizdeki çocuğun böyle sesler çıkararak bizimle iletişime geçmesi çok güzel. Sizi çook seviyorum ve Allah size sabır versin. Hep bizimle olun. ♥️?♥️

Yorum Yap