Kıymetli Ziyâretçilerimiz;

Uykudan Önce Programı’nda bu akşam, hep birlikte ölümü tefekkür ettik.

Meğer insan öldüğünde, sâdece “Kefen” isimli kıyâfetini giyer ve öylece mezarına girermiş. Yanında ise ne mülkünü, ne parasını ne de kıymet verdiği herhangi bir eşyâsını götürebilirmiş.?

Zâten asıl vatanına gideceği için yanına çanta, valiz, çamaşır gibi şeyler alması gerekmezmiş. Orada ihtiyâcı olan her şey onu karşılarmış.?

Ölen kişinin arkasından sâdece Allah rızâsı için kıldığı namazları, verdiği sadakaları ve yaptığı iyilikleri gelirmiş.?

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafâ sâllallâhu aleyhi ve sellem, ümmetine bir müjde vermiş! Buyurmuş ki:

“Cennette birtakım köşkler vardır, dışları içlerinden, içleri de dışlarından görülür. Bu köşkler; sözünü güzel ve hoş söyleyen, tatlı dilli, yemek yediren, oruca devâm eden ve gece herkes uyurken kalkıp Allah rızâsı için namaz kılan kimseler içindir! (Tirmizî, Birr/53)”?

Bizler beş vakit namazını güzelce kılıp yalan, gıybet gibi bütün kötülüklerden uzak duran; sevgi dolu, güzel ahlâklı, edepli ve çalışkan çocuklar olmalıymışız!?

Rabb’imizin emirlerini yerine getirmeli, yasaklarından da kaçınmalıymışız. İyi bir kul olmayı başarırsak, vaktimiz gelip âhirete gidince çoook huzurlu olurmuşuz!?

Ardından ölümü anlatan bir resim gördük. Resimde, toprağa atılan bir tohum yeşermiş ve gül dalı olmuş. O dallardan gül büyümüş. Sonra o gülün yaprakları sararmış, dökülmüş ve tekrar toprağa düşmüş.?

İşte böyle, insanın da bedenindeki kuyruk sokumunda “Acbüzzeneb” isminde bir tohum varmış. Dünyâdan ayrılıp kabre giren herkes, tıpkı çiçekler gibi mahşerde o tohumdan tekrar büyüyecekmiş.?

Bizler, çok güzel güller gibiymişiz. Dünyâya güzellik katıp, geldiğimiz yere geri dönecekmişiz. Orada tekrar açacak ve hiç solmayacak; ebedî cennette hep birlikte Rabb’imizin cemâlini seyredecekmişiz! Orası bizim asıl yurdumuzmuş!?

Programımızın sonunda, dünyâda hoş bir sadâ, iyilikler ve hayırlar bırakmak ve vaktimiz gelince de asıl vatanımıza neşeyle dönmek için çalışmaya niyet ettik ve huzurla yataklarımıza gittik.?

Eğer sizler de bu güzel programdan istifâde etmek isterseniz ücretsiz kayıt ve bilgi için hemen 0542 808 82 58 numaralı telefonu arayabilirsiniz!

Müellife: Merve Doğancı



6 Yorum

  1. Fatma Seher Erdoğan dedi ki:

    Asıl yurdumuza gideceğimiz için bir şey götürmememiz..
    Hiç bu yönden bakmamıştım..
    Allah râzı olsun..
    O yurdumuza gittiğimizde diyeceğim ki inşallah ;
    “Allahımm, Ben Hocamın ve Gülberenk’in hizmetlerine billâhi şâhidimm!”

  2. Işın Karasulu dedi ki:

    El ele gönül gönüle cennete koşalım .?

  3. Sevil Fırat dedi ki:

    Ölümü bize sevdiren bu güzel programı hep hatırlarız inşallah.Çocuklara ölüm ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi herhalde
    ? Teşekkür ederiz Gülberenk! ?

  4. Esma ~ES ~ dedi ki:

    Canım arkadaşım, ben üzüldüm. Sen öleceğim dedin, sonra da sevin dedin, sevindim. Canım arkadaşım sen yine de öleceğim deme emi! Ben seni ve kardeşlerimi çok seviyorum. Melek Teyze’ye de Allah cennetini versin.

  5. HAYRÜNNİSA dedi ki:

    Çiçekler ile kan kardeşiz yani ??????3

  6. Emine Akyasan dedi ki:

    Programda çok güzel özlü sözler vardı.
    “İnsan kendi evine giderken bir şey götürmez, zâten orada her şeyi vardır!”
    “Allahın cemâlinde kaybolmak…”
    Ölüm evimize gitmek, aslî vatanımıza varmak. Böyle düşününce insana ne de hoş geliyor.
    Gülberenk, ölümü bile sevdiriyor, hoş kılıyor. Küçük gül misâli öyle mânâlı ki! İçimizi hem hüzne gark ediyor hem de ümitle dolduruyor.
    Sevgili Küçük Gül; kalbinden kalbimize mânâ akıyor…⚘?

Yorum Yap