Kıymetli Ziyâretçilerimiz,

Bu akşam Uykudan Önce’de vakitli olmaktan; ânın, dakikanın, günün, haftanın, yılın kıymetini bilmekten ve sâniyeleri bile küçümsememek gerektiğinden bahsettik.

Çünkü bir çok şey, bir anda olurmuş. Bâzen bir iyilik, bâzen de bir yıkım, bâzen de faydalı keşifler bir anda zuhûr edermiş. Ânının kıymetini bilenler, ömrünü de hayırlı ve faydalı işlerle geçirirlermiş. Vaktin kıymetini bilmeyenler ise, şu zaman yaparım, bu zaman yaparım der, durur, oyalanmakla ömür tüketirlermiş.

“Beş on dakîka geç kalınca ne olacak ki!” deyip umursamamak, çok yanlış bir şeymiş. Tâviz tâvizi getirir ve insan boş vermeye alışıverirmiş.

Söz verdiği vakitte gitmemek, derse, programa veya dost meclisine katılırken vakti gözetmemek bize yakışmazmış. Beklemek zor, bekletmekse çok yanlışmış. Herkesin kendine göre işi olurmuş ve bekleten, bekleyenin hakkına girermiş. Bu dünyaya kimse bizi beklemek için gelmemiş. Herkesin farklı  vazîfeleri varmış. İnsanları sıkıntıya düşürmemek, güvenilir biri olmak ve sözümüzü tutmak, inancımızın gereğiymiş.

Allah bizlere vakitli olmayı emretmiş. Namazın farzlarından biri, “Vakit” miş. Bir şey namazda farz kılınmışsa, hayâtın her sahasında da ona dikkat etmek gerekliymiş. Zaten namaz, güzel ahlâka kavuşmamız ve doğru alışkanlıklar edinmemiz içinmiş. Eğer kıldığımız namaz bizi vakte riâyet eden, haksızlıklara karşı gelen, okuyan, anlayan, duâ eden, temiz, düzenli, kararlı ve cesur biri yapmıyorsa, o kıldığımız da iyi bir namaz değilmiş. Namazın maksadı kişinin hâlini, tavrını güzelleştirmekmiş. Hem namaz kılıp hem de vakte riâyet etmiyorsak namazımızı şuurlu kıldığımız söylenemezmiş.

İnsan, elbette bâzen elinde olmayan sebeplerle söz verdiği yere gitmekte gecikebilirmiş. Mühim olan böyle zamanlarda hatâsını kabûl edebilmek ve gereğini edeple yerine getirmekmiş. Geciktiği yerdeki insanların huzûrunu kaçırmak, saygısızlık yapmak, haklıymış gibi üste çıkmak doğru bir davranış değilmiş. İyi insanlar hatâlarını kabûl edip mahcûp olabilenlermiş.

Rabb’imizin hediyesi olan vakit, çok kıymetliymiş. Onu ziyân etmemeli, en faydalı işlerle değerlendirmeliymişiz. Eğer onu boş işlerle ziyân edersek, ruhumuz gelişemezmiş.

Hep birlikte Vakit Marşı’nı dinledik ve büyük bir coşkuyla dedik ki: “Vakit nakittir. Mü’min dakiktir. İki günü eşit olmak eksikliktir…!”

Gülberenk Çocukları olarak, vakte riâyete dikkat eden, medenî, şuurlu ve saygılı insanlar olmaya karar verdik. Anlayacağınız program yine çok faydalı oldu. Duâlarla vedâlaştık. Gülümseyen saat resimleri yapmak üzere, hayır hayır, ayrılmadık, boya kalemlerimizin ve defterlerimizin yanına vardık. 🙂

Eğer sizler de bu güzel programdan istifâde etmek isterseniz, ücretsiz kayıt ve bilgi için hemen 0542 808 82 58 numaralı telefonu arayabilirsiniz. 🙂