Kıymetli Ziyâretçilerimiz,

Bu akşam programımıza, “Hüzünlü Şarkı”yı dinleyerek başladık. Yine farklı farklı tefekkürlere daldık!

Meğer burada sıkıntılar da olurmuş sevinçler de… Hüzünler de olurmuş neşeler de…Yorgunluklar da olurmuş dinlenmeler de… Başarılar da olurmuş başarısızlıklar da… Anlayacağınız, yok yokmuş! ?

Netîcede dünyâ bir imtihan yeriymiş, herkes bir şeyle sınanabilirmiş. Mühim olan, Rabb’imizin rızâsınına uygun şekilde imtihanları geçmeye çalışmak imiş.

Dünyâda birçok belânın, yaşlı insanlar, çocuklar ve Allah dostları hürmetine gelmediğini duyunca, çoook şaşırdık! ?İyi ki de biz çocuklar varmışız, deyip sevindik. ☺️

Ardından, her zorluktan sonra bir kolaylık olabileceği gibi; her kolaylığın peşinden de bir zorluk gelebileceğini, öğrendik. Meğer dünyâda yaşayan her insanın annesiyle, babasıyla, kardeşleriyle veyâ arkadaşları ile yaşadığı tatlı imtihanları olabilirmiş. Ülkesinde sürekli savaş olan, nice acı ve zorlu imtihanlar yaşayan binlerce Müslüman kardeşimizi düşününce; onların mâruz kaldığı şeylerin yanında, kendi yaşadıklarımıza imtihan demeye utandık!?

Sıcacık evlerimizde huzurla yaşayabildiğimiz, açlık sıkıntısı çekmediğimiz, yataklarımızda korkmadan uyuyabildiğimiz için şükrettik. “Allah vatanımızı, milletimizi, din kardeşlerimizi ve bizi, kötü insanların şerrinden korusun!” diye duâ ettik.

Bu dünyâ, işte böyle hüzün yeriymiş. Tabii sevinçler de yok değilmiş. Sürekli tok olan birisinin, zamanla nîmetlerin tadını alamaz hâle geldiği gibi; üzüntü yaşamayan birisi de sevinmenin kıymetini bilemezmiş. O nedenle, üzüntüler bize lâzım imiş.

Anlayacağınız, kâinattaki her şey zıddı ile kâimmiş. O sebeple, herkesin sevinçle berâber hüzne, başarıyla berâber başarısızlığa, parayla berâber parasız kalmaya ihtiyâcı varmış.

Rabb’imizin verdiği imtihanların her biri, bizi olgunlaştırırmış. Bizler onları sevmeli, almamız gereken mesajları alıp o imtihanlardan geçmeliymişiz.

Üstelik üzüntüler için hamd, sevinçler için şükretmeliymişiz; çünkü hamd edersek üzüntümüz azalır, şükredersek sevincimiz artarmış. ☺️ Zâten Yüceler yücesi Rabb’imiz de bu hususta: “Şükredenlerin nîmetini arttırırım.” (İbrâhim, 7) buyurmuş. ☺️

Öğrendiğimiz bu güzel âyetin ardından, ellerimizi açtık ve Rabb’imize şöyle niyâz ettik: “Allâh’ım! Sen bize, her şeye lâyığıyla kıymet vermeyi nasîp eyle! Bizi lûzumsuz üzüntülerden, ölçüsüz sevinçlerden, ümitsizliğe götüren başarısızlıklardan, kibre götüren başarılardan muhâfaza eyle! “Bildiklerimi bilseydiniz, az güler çok ağlardınız!” (Tirmizî, Zühd 9) buyuran Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafâ sâllallâhu aleyhi ve sellemin yüzünü güldüren hayırlı ümmet eyle! Âmîn!”

Bu akşam, bu güzel duâ ile programımıza son verdik. Hayır hayır ayrılmadık, hafta içi tekrar buluşmak ümîdi ile gönüllerimiz bir, yatağımıza geçtik! ?

Eğer sizler de bu güzel programdan istifâde etmek isterseniz, ücretsiz kayıt ve bilgi için hemen 0542 808 82 58 numaralı telefonu arayabilirsiniz.?

Müellife: Hatice SAĞLAM