Kıymetli Ziyâretçilerimiz,

Gülberenk Değerler Eğitimi Derneği’nin hazırladığı Uykudan Önce Programı tüm heyecânıyla internet ortamında devâm ediyor.☺️

Bu akşam yine birbirinden kıymetli bilgiler öğrendik. Meğer her işin kendine has güçlüğü, zorluğu varmış. İnsan zahmet çekmeden rahmete erişemeyebilirmiş.

Meselâ ekmeğin pişmesi için sıcak fırına, nohutun pişmesi için kaynar suya girmesi, etin çiğliğinden kurtulması için ateşte pişmesi gerekirmiş. Anlayacağınız hiiiç kolay bir şey yokmuş. Bizler de gerçekten olgun insan olmak istiyorsak zorluk ve sıkıntılara sabretmemiz gerekirmiş.

Eğer insan zahmete katlanmadan rahmete ererse onun kıymetini pek de bilemezmiş. Çünkü zorluk çekerek, mücâdele ederek ve uğraşarak elde ettiğimiz şey daha kıymetli olurmuş.

Evvelden bir şeyleri satın almak, onlara ulaşmak hiç de kolay değilmiş. Meselâ ninelerimiz eski çorapları söküp, gıdım gıdım ipleri birbirine bağlayıp yeni çorapları o şekilde örerlermiş. Hem o zamanlar renk renk ipler satılmaz, zâten satılsa da herkes alamazmış. Çünkü savaşlar varmış ve insanlar fakirmiş. Kiminin evi barkı yok olmuş, kiminin de evlâdı, kocası… Anlayacağınız, canlarını zor kurtarmışlar.? O sebeple, bizim şimdilerde kıymet vermediğimiz birçok şey yokluğu gören insanlar için pek kıymetli imiş.

Düşündük de… Çok acıkınca çorbanın tadını daha iyi alır, nîmetin kadrini kıymetini daha iyi bilirmişiz. Zahmet, zorluk ve yokluk çekmeden de gerçek şükre erilmezmiş.?

Eğer tohumlar karanlığın altında durmayı kabûl etmemiş olsa, aydınlığa kavuşamaz ve yeşeremezmiş. Çiftçi ağabeyler her gün bitkilerin bakımlarını yapmasa, sulamasa, otlarını temizlemese ürün alamazmış. Meğer buğdayın, kirazın, maydanozun, armutun, cevizin kıymetini en iyi onları yetiştirmek için emek verenler bilirmiş.

Bize en çok emek verenler ise annemiz, babamız ve hocamız imiş. O sebeple bizim kıymetimizi en iyi onlar bilirmiş.

“Allâh’ım sen bizleri yüz güldüren, sevinç vesîlesi olan hayırlılardan eyle! Bizim için yorgunluk çekmiş olanların yorgunluğunu dindirebilmeyi nasîp eyle! Annemizin, babamızın, hocamızın ve üzerimizde emeği olan bütün insanların iki cihan sevincine bizleri vesîle eyle!” diye duâ ettik ve programımıza böylece son verdik.

Hayır hayır, ayrılmadık! Yarın bir başka Uykudan Önce’de tekrar berâber olabilmek ümit ve duâsı ile yatağımıza yattık. ☺️

Eğer sizler de bu güzel programdan istifâde etmek isterseniz, ücretsiz kayıt ve bilgi için hemen 0542 808 82 58 numaralı telefonu arayabilirsiniz.?

Müellife: Hatice SAĞLAM



2 Yorum

  1. Sevil Fırat dedi ki:

    Bu kıymetli program ile farkındalığımız arttı Elhamdülillah.?? Artık her iş lezzetli,her iş pek bir kıymetli.?Seni çok seviyoruz Gülberenk.?

  2. Emine Akyasan dedi ki:

    Düşünüyorum…
    Açlık o noktaya gelmişki;ayağındaki deri çarıkları kaynatıp çorba diye içiyorsun…? Ve şükürsüzlüğüme yanıyorum. Dolu dolu raflar, kavanozlar, dolaplar…?
    Rabbim merhamet eylesin, af eylesin cümlemizi…Âmin.

Yorum Yap