Kıymetli Ziyâretçilerimiz;

Uykudan Önce Programı, hafta içi her akşam sevgi, huzur, neşe ve heyecanla devâm ediyoooor!☺️

Bu akşamki programımıza “Kış Şarkısı”nı dinleyerek başladık. Dedik ki:

“Kış geldiğinde hava buz gibi soğur,
Fakirin ayakları, gül gibi yanakları,
Evleri ocakları buz gibi…

Bir garibi gözetir, silersek gözyaşını,
Yetimi sevindirir, okşar isek başını,
Yoksulun ve düşkünün kaynatırsak aşını,
Zemherî kışı bile olur bize yaz gibi…”

Öğrendik ki geçenlerde bâzı şehirlere kocaman kocaman dolu yağmış! Hattâ insanlar, arabalarını ondan korumak için kapalı otoparklara saklamış!?

Eskiden büyüklerimiz Allâh’ın emirlerine uymayan, ahlâksız, sahtekâr kişileri görünce, “Eyvah! Başımıza taş yağacak!” dermiş. Ceviz büyüklüğündeki dolular, eskilerin bu sözünü hatırlatmış.?

Meğer hâdiselerin bir zâhirî bir de bâtınî sebepleri varmış. Meselâ insanın yediği bir şeyi hazmedememesi zâhirî; yâni gözle görülen, somut, müşahhas bir sebepmiş. Kendisine yapılan haksızlıktan rahatsız olup bunu hazmedememesi ise bâtınî; gözle görülmeyen, soyut, mücerret bir sebepmiş.

Dünyâmız da insanların kendisine yaptığı haksızlıkları hazmedemiyormuş. Çünkü bâzıları Allâh’ın koyduğu kâideleri bozup isyân ediyor, kimileri de zulmedip haksızlık yapıyormuş.

Kötülükler çoğalınca yeryüzü depremlerle bir nevî gaz çıkartıp her tarafı sallamış oluyor, gökyüzü dolularla stresini boşaltıyormuş.?

Böyle doğal âfetlere şahit olduğumuzda: “Ben hangi yanlışlıkları yapıyorum ki yer ve gök bundan rahatsız oluyor? Namazlarımı güzelce kılıyor muyum? Büyüklerime hürmette kusûr ediyor muyum? Cimri miyim, cömert mi? Açgözlü müyüm, kanaat ehli mi?” gibi suâllerle kendi kendimizi muhâsebe etmeliymişiz.

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafâ sâllallâhu aleyhi ve sellem: “Sadaka belâyı def eder.(Beyhekî)” ve “Emr-i bi’l ma’ruf, nehy-i anil münkeri terk ederseniz belâlara hazır olunuz.(Ebû Dâvûd)” buyurmuş.☺️

Öğrendiğimiz bu Hadîs-i şerifler üzerine Gülberenk Çocukları olarak sadakalarımızı çoğaltmalı, çevremizdeki insanlara doğru ve yanlışları hatırlatmalı, iyiliklerin çoğalmasına, felâketlerin azalmasına vesîle olmalıymışız!☺️

Duyduk ki Gülberenk Değerler Eğitimi Derneği, kış yaklaşınca fakir âilelere odun ve kömür desteğinde bulunuyormuş. Bizler de programımızın sonunda, Pazartesi gününe kadar harçlıklarımızı biriktirerek bu hayra katılmaya ve dinlediğimiz “Kış Şarkısı”nın gereğini yapmaya niyetlendik!?

Ardından abdestimizi aldık, namazımızı güzelce kıldık. Dişlerimizi misvaklayıp saçlarımızı taradıktan sonra sağımıza döndük. İhlâs, Felâk, Nas sûrelerini okuyup huzurla uykuya daldık!☺️

Eğer sizler de programımızdan istifâde etmek isterseniz, ücretsiz kayıt ve bilgi için hemen 0542 808 82 58 numaralı telefonu arayabilirsiniz!?

Müellife: Merve Doğancı



Yorum

  1. Emine Akyasan dedi ki:

    Misâller çok güzel anlatıyor.
    İnsanın yediğini, dünyanın da haksızlıkları hazmedememesi müthiş bir misâl! Yapılan tüm hatalı davranışlar hazımsızlığa sebep, sıkıntılar tam da buradan başlıyor olsa gerek…
    Gülberenk; düşündürmeye devam ediyor…⚘?

Yorum Yap