Kıymetli Ziyâretçilerimiz,

Gülberenk Değerler Eğitimi Derneği tarafından hazırlanmakta olan Gülberenk Eğitici Çocuk Programı, internet ortamında devâm ediyor.  🙂

Elbisede Yama başlıklı Mayıs Ayı programımıza dünyanın farklı ülkelerinden ve Türkiye’den bin beşyüz doksan dört kişi katıldı.

Bu programda öğrendik ki elbise, kıyâfet demekmiş. Beyefendilerin giydiği pantolon, kazak, palto ve hanımefendilerin giydiği etek, blüz, manto gibi giyim eşyâları bunun misâlleriymiş. Yama ise yırtılan, yıpranan bir yeri tâmir etmek için kullanılan bir yöntemmiş. Yama yaparak kıyâfetlerimizin ömrünü uzatabilir ve onları daha çok kullanabilirmişiz.  😉

Çorap yırtılabilirmiş, çanta yırtılabilirmiş, ayakkabı da yırtılabilirmiş. Bu durumda, onları hemen gözden çıkarmayıp tâmir etmemiz, emek verip kıymet katmamız gerekirmiş.

Meğer insan sâdece madden değil,  mânen de düşermiş. Koşarken düştüğümüzde dizimiz yara olur, kıyâfetimiz zarar görürmüş. İnançları yaşarken düştüğümüzde ise kalbimiz yaralanır, amellerimiz hasar görürmüş. Elbise kumaşla, kalp vefâ ile yamanırmış.

Meğer sâdece kıyâfetler değil, ameller de yıpranırmış. Niyet, sohbet, namaz yıpranabilirmiş. Eğer hakkını vererek tutmazsak oruç da yama istermiş.

İnsanların dedikodusunu edenlerin, sohbeti; başkaları hakkında kötülük düşünenlerin, niyeti; gösteriş olsun diye kılanların, namazı; diyet olsun diye tutanların, orucu yırtık pırtık olurmuş. İbâdetlerimizdeki açıkları, sağlam niyet, ihlâs ve huşû ile kazâ ederek kapatabilirmişiz.

Hatâ ve kusurlarımızı tevbe ederek kırdığımız kalpleri de helâlleşerek onarmalıymışız.

Gülberenk Çocukları  kıyâfete, yiyeceğe, arkadaşına, kardeşine, âilesine, kuşlara, böceklere, bitkilere ve bütün bunları yaratan Rabb’ine karşı vefâlı olurmuş. Düşeni kaldırır, yırtılanı yamarmış, kullanıp kullanıp atmazmış. Yere düşen elma da olsa, kalem de olsa, örtü de olsa, hürmetle alıp kaldırırmış.

Kıyâfetin söküğü, iğne, iplik ve makasla; amellerin söküğü, azim, gayret ve ihlâsla tâmir edilirmiş. Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa sâllallâhu aleyhi vesellem, kendi elbisesinin söküğünü kendisi dikermiş. Bunu duyunca biz de coştuk, kuvvetlendik. Bundan sonra tembellik yapmamaya karar verdik ve hep bir ağızdan şöyle söyledik:

“İğneyi, ipliği, makası alıp elimize

Yırtılanı yamayalım, atmayalım çöpe!”

İşte böylee…

Anlayacağınız biz bu programda bir yandan eğlendik, diğer yandan derin derin tefekkür ettik.

Program sonunda, yapımda emeği geçen bütün ablalarımıza ve ağabeylerimize teşekkür ettik.

Ve sonunda ayrılmadık, el ele gönül gönüle verdik, sıradaki  programlar için kolları sıvadık.  🙂

Bu arada sevinçli bir haber verelim: 4 Mayıs 2020 Pazartesi akşamından îtibâren, hafta içi her gün saat 21:00’de, Telegram  Eğitici Çocuk Programı Grubu’nda, Uykudan Önce adlı yeni bir programı yapmaya başlıyoruuuzz!  🙂  Allah ömür verirse hepinizi bekliyoruuz! 🙂

Eğer hâlâ Telegram’daki grubumuza dâhil olmadıysanız, aşağıdaki numara ile irtibata geçebilirsiniz:

0 542 808 82 58



4 Yorum

  1. Elif Ercan dedi ki:

    Yama ahhh vefâ… Ne kadar da mühim mevzûlar. Allah râzı olsun. Biz kalbin yamasına, elbisenin yamasına daha farklı bakıyoruz. Allah râzı olsun.

  2. Zeynep Sâre PAZAR dedi ki:

    Adım Zeynep Sâre, programı çok beğendim. İnşallah hepimiz yamalanması gereken yerleri yamarız. Sizi çok seviyorummm!

  3. Merve Doğancı dedi ki:

    İnşallah bizler de yırtık pırtık olan amellerimizi ihlâsla yamayabiliriz… Teşekkürler Gülberenk.

  4. Emine Akyasan dedi ki:

    Yine tatlı tatlı, ince ince, hayâtıma düstûr edineceğim mesajlarla dolu bir programdı.
    Gülberenk’in en çok da,bu gönüllere nârin dokunuşunu seviyorum.
    İhlâsınız, istikâmetiniz dâim olsun.
    Rabbim kabûl buyursun…⚘

Yorum Yap