Sevgili Arkadaşlar!
Gülberenk, Hâfız Efendi programıyla rengârenk bir gösteriyi daha geride bırakmış oldu.
Bu programda hepimiz hâfızlığın ne kıymetli, Kur’ân’ı ezberlemenin ve onunla amel etmenin ne önemli olduğunu anladık. Hâfızlık hiç de kolay değilmiş; ama bu zor işi başaranlara nice müjdeler verilmiş! 🙂
Çocuklar hâfız olabilsin diye açılan Yüzakı adlı bir eğitim kurumu varmış. Gül dedi ki: “Yüzakı’nın bahçesinde arkadaşım Sümbül yaşıyor. O, gelip giden hâfızların nasıl da temiz ve iyi huylu olduklarını anlatıyor.” 😀
Karınca dedi ki: “Evet evet Yüzakı’nı ben de biliyorum. Bir ara oranın mutfağına dadanmıştım; fakat neredeyse açlıktan ölecektim. Çünkü hâfızlar tabaklarını güzelce sünnetliyor ve hiç kırıntı bırakmıyorlardı. Yüzakı’nın hocaları da çok fedâkârdı. Gece gündüz demiyor, sürekli talebeleriyle meşgul oluyorlardı.” 🙂
Keloğlan’ın anası dedi ki: “Hâfız olanlar, sünnetleri tastamam yaşamaya çalışırlarmış. Yüceler yücesi Rabbimiz Allah’ı sevenler, Hazreti Muhammed Mustafa sallallâhu aleyhi ve sellemi de severlermiş. Kur’an ile amel etmek, sünneti yaşamak demekmiş. Bu da sabır ve fedâkârlık istermiş.”
Gülberenk’te, Artık Materyal Değerlendirme Yarışmasının kazananları belli oldu. Sanatçı Nilay Silan, Resim Öğretmeni Müge Dayıoğlu ve Eğitimci Şule Tuğcu’nun jüri olarak görev yaptığı, birbirinden güzel eserlerin yarıştığı finalde, Ankara’dan Zehrâ Nur Erbaş avizesiyle ikinciliğe, İstanbul Ümraniye’den Hatice Melek Çilek de gece lambası projesiyle birinciliğe lâyık görüldü. 😀
Yarışmaya katılanlara verilen teşekkür belgesinde şunlar yazıyordu:
“-Gülberenk Değerler Eğitimi Derneği’nin düzenlediği Artık Materyal Değerlendirme Yarışması’na katıldınız. Bu çok kıymetli bir gayretti. Düşünmeye ve üretmeye istekli olmanız çok güzel ve özeldi. Hayırlı bir işe başladıktan sonra, onu sabırla tamamlamak hiç de kolay değildi ve siz zor olanı başardınız. Ömrünüzün hep böyle faydalı işlerle geçmesini diliyor, çalışkanlığınız ve kararlılığınız için tebrik ediyoruz! 😀 ”
İkinci için 300, birinci için de 500 lira olarak hazırlanmış olan ödülleri, Hâfız Berna Önçırak Gemici ve Hâfız Deryâ Kendi Ersin hanımefendiler takdim etti.
Programa katılanlardan Bilâl “Altı yaşındayım. En çok Keloğlan’ı beğendim. Bu programdaki her şeyi öğrendim”, dedi.
Öznur Eryılmaz ise “On yaşındayım. En çok Gül’ü beğendim. Bu programda Peygamber Efendimizin sünnetlerini ve tabağımızdaki yemeklerin tamamını bitirmenin de sünnet olduğunu öğrendim” diyerek görüşlerini bildirdi. 🙂
Çok güzel duygularla ayrıldık birbirimizden. Yeni programın hazırlıklarına düşüncelerimizle başladık bile! O halde, müsaade edin, biz Şefkat Teyze Programı için Gülberenk ekibi olarak kurgumuzu, görev dağılımımızı, kostüm ve dekorla ilgili çalışmalarımızı yapmaya gidelim. Önümüzdeki ay, tekrar birlikte olmak umuduyla, hoşçakalııııın! 😀 😉
Program güzeldi. Ama sahne çok karanlıktı.
Ben ilk defa geldim ve çok sevdim. Hepsi için teşekkürler. Hepinizi çok sevdim.
En çok keloğlanı beğendim, en çokkk Keloğlan.
Ben burayı çok beğendim. Biliyorum herkes beğenir.
Ben sizi çok seviyorum. Ben en çok Keloğlan’ı sevdim. Hep beraber Rengarenk!
Çok güzel bir programdı. Herkes çok heyecanlandı. En çok yarışmayı beğendim. 1.2.3. olamasam da çok beğendim. Yarışma yapmanız çok iyi oldu. Herkesin el sanatı ortaya çıkmış oldu.
Bugün aldığım teşekkür belgesini hiç unutmayacağım. Bu programda emeği geçen herkese teşekkür edip ellerinden öpüyorum. Neslihan ablaya öpücük yolluyorum. :)Sizi çok seviyoruz. Kımırtı Ailesi
Benim adım Sudenaz. Hafızlık rolünü sevdim ve sizi çok seviyorum.
Bu benim 6. gelişimdi. Burada çok güzel şeyler öğreniyorum. Ancak hiç bir zaman çekiliş çıkmıyor 🙂 😀 🙁
Ben de hafız olmak istiyorum.