Sevgili Ziyâretçilerimiz,

Gülberenk / Telegram Eğitici Çocuk Programı Grubu’nda bu akşam renkli bir rahmet yağmuru vardı. Uykudan Önce Ramazan Bayramı Arefesi Husûsî Programı’nda, yüzlerce hediye yağdııı! 🙂

Yağmur başlamadan evvel düşünüyorduk. Hediye, karşılık beklemeden, bir sebebi olmaksızın, içten gelerek yapılan ikram demekti. Gönül sevindirmek, duâ biriktirmek isteyen herkes hediye verebilirdi. Peki biz bu güne kadar kimlere, ne kadar hediye verebilmiştik?

Tam bu suâlin ardından, aklımıza Rabb’imizin bize verdiği hediyeler geldi. Sâhi! Biraz düşününce, O’nun lûtfettikleri yanında her ikram az, her hediye minicik kalırdı. Saymaya çalıştık:

Meğer neyimiz varsa O’nun bize hediyesiymiş. Hiçbir ücret ödemeden kavuştuğumuz her şey;  canımız başta olmak üzere, soluduğumuz hava, içtiğimiz su, bastığımız ve gıdâlandığımız toprak, bize Allah’ın hediyesiymiş. Üstelik O bizden, kendisine kulluk etmemiz dışında hiçbir şey de istememiş.

Ellerimiz, ayaklarımız, gözlerimiz, kulaklarımız, ağzımız, burnumuz, saçlarımız…. Kanımız, damarlarımız, tüm iç ve dış organlarımız… Sesimiz, konuşma kabiliyetimiz, uyuyabilmemiz, koşabilmemiz, tutabilmemiz, fikir yürütebilmemiz, yiyebilmemiz, içebilmemiz… Aklımıza gelebilecek her türlü zenginliğimiz O’nun ikrâmıymış.

Sâdece bu kadar mı? Sütünden istifâde ettiğimiz inek, keçi kuzu, deve…. Yumurtasından istifâde ettiğimiz tavuk, ördek ve bazı kuşlar… Derisinden, postundan ve yününden istifâde ettiğimiz hayvanlar… Görünce bile kendimizi iyi hissettiğimiz kediler… Köy evlerinde bekçilik yapan köpekler… Seyredip ferahladığımız kuşlar… Görüp tefekkür ettiğimiz böcekler, kelebekler, balıklar….

Çiçekler, yiyecekler, ağaçlar, yosunlar… Yerde, gökte ve ikisi arasında bulunan tüm canlı ve cansız varlıklar, Rabb’imizin hizmetimize sunduğu paha biçilmez hediyelermiş.

Sonra, annemiz, babamız, hocamız, kardeşlerimiz… Kendisiyle gülüp ağladığımız arkadaş ve yakınlarımız hep O’nun bize merhametle ikrâm ettiği güzelliklermiş. 🙂

Üstelik Rabb’imiz bize hayat verirken, yani bize bizi hediye ederken, kendisinden de ikrâm etmiş. Bunu da “…Ve ne fahtu min rûhi” buyurarak, bize bildirmiş ( Hicr Sûresi 29. Âyet ).

Tüm bunları duyunca, şaşkınlığımız ve hayranlığımız bir kere daha arttı! “Bu nasıl yüce bir cömertlik! Kim O’nun gibi olabilir ki? Hiç kimse!” dedik. Üstelik Rabb’imiz bize, zararı dokunacak şeyleri yasaklamış, faydası olacak şeyleri ise emretmiş. Bu demek oluyor ki Allah, bize bizi hediye etmekle kalmayıp emir ve yasaklarını da bildirerek, aslında kendimizi nasıl korumamız gerektiği bilgisini bile ayrıca ikrâm etmiş.

Seven, sevdiğine hediye verir, onu sevindirirmiş. Düşününce anladık ki şu dünyada bizi en çok seven de ancak Rabb’imizmiş… Ve bu hakîkati bir kere daha görebilmiş olmanın sevinci, her şeye değermiş.

Program sonunda, bir gün boyunca, “Hadi! Ramazan Bayramı arefesinde herkes hayırlarını artırsın!” diyerek yaptığımız çağrıyla, hediye yağmuru için damlalar biriktirmiştik. Vakti geldiiiii ve çağrımıza uyan, çocukları sevindirmeyi çok seven güzel gönüllü insanların katkısıyla hazırladığımız 550 adet Dijital Albüm hediyesi, nasiplilerine ulaştı.

Ekip olarak sabaha kadar çalıştık ve programı dinleyerek bize mail adresini gönderen 245 arkadaşımıza hediyelerini yolladııııık. 🙂

Çok güzeldi çoook! Biraz yorulduk; fakat zaten böyle güzel bir maksatla da yorulmayacaksak, Allah aşkına biz bu dünyaya niye geldik? 🙂

İşte bakın, renk renk bir hediye yağmuruyla canlandı haber! Allah, dedik, Allah bizi ömrümüzün sonuna dek inşallah, rahmet yağmuru eyler…. Âmin. 🙂

 



17 Yorum

  1. Yusuf Kaya dedi ki:

    Gülberenk, hediyen için çok teşekkür ederim, beni çok mutlu ettin.

  2. Sevil Fırat dedi ki:

    Çok teşekkür ederiz bu kıymetli hediye için.?Biz de dijtal Cd’lerden aldık, çok güzel bir uygulama. Allah râzı olsun. ? Her an, her yerde açıp dinleyebiliyoruz.

  3. Ayşe Melek Satman dedi ki:

    Yağmuru seviyorum… Gülberenk yağmurlarını da çok seviyorum.:)

  4. Hatice Kübrâ TOPÇU dedi ki:

    Ne güzel bir ikrâmdı bu. Çocuklar şenlendi. Büyükler mes’ud oldu. Şükürler olsun Gülberenk’i veren Rabbim’e!

  5. Nilây Karakuş dedi ki:

    Rabb’im sizlerden râzı olsun. Uykudan Önce Programı çok güzeldi, heyecanla mesajımızı attık ve beklemeye başladık. ?

  6. Elif Ercan dedi ki:

    Gülberenk ile Rabb’imizin bizlere verdiği nîmetleri saydık… Saydık… Saydık … ve “Bu nasıl yüce bir cömertlik! Kim O’nun gibi olabilir ki? Hiç kimse!” dedik.

  7. Nurdan gökyüz dedi ki:

    Rabbim hizmetlerinizi bereketlendirsin, dâim eylesin, sizden râzı olsun inşâllah.

Yorum Yap