Kıymetli Ziyâretçilerimiz,

Gülberenk Eğitici Çocuk Programları, her ayın son pazar günü, İzmir’de, Dr. Dursun Aksoy Kültür Merkezi’nde sahne almaya devam ediyor.

Kepçe Kulak konulu programda, “Asıl kepçe kulaklılar, lüzumsuz meraklılardır” dedik.
Kepçe kulak, kulakları öne doğru ve kocaman olan kimseler için kullanılan bir tâbirmiş. İnsanların kulaklarını, burunlarını, gözlerini ve diğer tüm uzuvlarını dilediği gibi şekillendiren Rabbimiz, bazı insanların kulaklarını böyle büyük yaratırmış. Bize düşen, O’nun takdîrinden râzı olmak, şükretmek ve hiç kimseyle alay etmemekmiş.

Resimle alay eden, ressamla alay edermiş. Eserde kusur bulan, müessirde kusur bulurmuş. Yaratılanı beğenmeyen, Yaratanın takdirini beğenmemiş olurmuş. Halbuki Gülberenk Çocukları, nasîbinden râzıdır. İşte bu sebeple, kendine, yani Rabbinin kendisine lûtfettiği nimetlere saygı duyarmış, kıymet verirmiş.
Zaten asıl kepçe kulaklılar, üstüne vazîfe olmayan sesleri ve konuşmaları gizlice dinleyenlermiş. Yüce Rabbimiz, yanlışlıkla bir görüntüye şâhit olmamızı veya bizi ilgilendirmeyen bir sözü duymamızı bile engellemek için şöyle buyurmuş:
“Ey Îman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, izin almadan ve sâkinlerine selâm vermeden girmeyin. Düşünürseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.” (Nûr Sûresi – 27)

Üstüne vazîfe olmayan sesleri dinleyenler, Allah ve Rasûlü’nün yasakladığı bir işi yapmış, kulak nimetini ve işitme kabiliyetini kötüye kullanmış, gereksiz şeyleri dinleyerek beynini, kalbini ve rûhunu yormuş, yanlış anlamaya ve kötü zanda bulunmaya başlamış ve kul hakkına girmiş olurmuş.
Halbuki Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa sallallâhu aleyhi ve sellem, “Kendisini doğrudan ilgilendirmeyen bir işi terketmesi, kişinin iyi Müslüman oluşundandır (Tirmizî, Zühd 11).” buyurmuş.

Bunları öğrenince çok çok duâ ettik. “Allah’ım!” dedik, “Bizlere yalnızca dünya ve âhiretimize faydalı olan sesleri duymayı ve dinlemeyi nasip eyle. Âmin.”

Gülberenk İzmir ekibi, onuncu programı da geride bıraktı. Bir dahaki ay tekrar buluşmak üzere, ayrılmadılar, sadece evlerine gittiler. 🙂

Programın hazırlanmasında emeği geçen herkese, bilhassa Betül Şengül Hanım’a ve ekibine candan teşekkür ediyoruz! 🙂