Sevgili Arkadaşlar,
Sözümüze, Ramazan ayının sıcak yaz günlerine denk geldiği bu günlerde, büyük bir sabır ve şevkle oruçlarını tutmakta olan tüm kardeşlerimize saygılar sunarak başlayalım! 🙂 Gülberenk, Düzce, Kastamonu ve Trabzon turnelerinin ardından, bu ay İstanbul’da, Ramazan ve Oruç konusunu işledi.
Enerjisinden hiçbir şey kaybetmemiş olan Tekvandocu çocuk, “oruç beni tutamaz, ben orucu tutarım!” diyerek, öyle bir heyecanla geldi ki, hepimiz coştuk! 🙂
Ardından başlayan oyun, yemeğe pek düşkün bir çocuğun ilk orucunu ve bu sırada yaşadığı zorlukları anlatıyordu. Çocuk, gün boyunca kucağında gezdirdiği bir somun ekmekle çok şirin görünüyordu. Her ne zaman, “nasıl olsa kimse görmez” diyerek, ondan bir lokma yiyecek olsa, biri çıkıp “Hiç kimse görmese de Allah görür!” diyerek onu uyardı. Çocuk, Kelebek, Kaplumbağa ve Saat’in yardımlarıyla akşama kadar sabretti. Akşam ezanı okunduğunda nasıl da mutluydu, görmeliydiniz. 🙂
Karagöz de açlığa dayanamayanlardandı. Hacivat’a, “Burnunu havuç, yanaklarını elma, parmaklarını dolma gibi görüyorum!” dediğinde, herkes gülmeye başladı. 🙂
Davulcu, “Ramazan geldi hoş geldi” dedikten sonra, orucun, sabrı öğreten ve açların hâlini anlamamıza yardım eden çok önemli bir ibâdet olduğunu anlattı.      
Anlayacağınız, yine dolu dolu ve pek güzel bir programdı. Bu programla beraber, 2011 – 2012 dönemi de sona erdi. Gülberenk ekibi, 2012 – 2013 döneminin programları için kolları sıvadı! Yeni program konularını ve yeni dönemde nerelerde sahne alacağımızı, buradan ve sitemizden duyuracağız. Şimdi, biz çalışmaya, siz de duâya! Hoşça kalın! 🙂