Sevgili Arkadaşlar!

Gülberenk Turuncu Program, geçtiğimiz ay coşkuyla gerçekleşti. “Sonbaharın Hatırlattıkları” konulu bu programda, her beraber tefekkür ettik. Yaprakların döküldüğü, rüzgârların daha serin estiği, yağmurların yağdığı bu güzel mevsimde neleri hatırlamalıymışız, öğrendik.

Keloğlan, yaprakları dökülen ağaçları, saçları olmayan kel başına benzetti. Önce bu hâlinden ötürü biraz üzgün gibiydi; ama sonra anladı ki, Allah’tan gelen güzeldir. Ulu Çınar ağacı, söylediği şarkıda bakın neler söyledi:

“Ben bir ulu çınar ağacıyım. Bahar gelince yeşerir dallarım. Övünmem hiçbir zaman güzelliğimle. Çünkü güzün dökülür yapraklarım.”

Gülberenk Turuncu Program

Gülberenk Turuncu Program

Küçük çiçek, güzelliğiyle övünüp dururken, esen rüzgarla yaprakları dökülüverince anladı ki, güzellik geçiciymiş. Asıl güzellik, huy güzelliğiymiş. Ona bunu Çınar ağacı anlattı. Dedi ki: “Yapraklarım dökülüyor diye üzülme. Çünkü bu, tohumlarının olgunlaştığını gösterir. Rüzgar bu tohumları saçacak ve baharda, senin gibi nice güzel çiçek açacak.” 🙂

Tavşan, cebindeki havuçları yerken, Somali’deki aç kardeşlerimizi hatırlayınca, birden bire iştahı kesildi. “Onlara havuçlarımdan göndermezsem, nasıl huzurlu olabilirim ki” dedi. Meğer, elimizdeki  zenginliği, ihtiyacı olanlarla bölüşmeliymişiz.

Programda bir de ak sakallı dede vardı ki, tatlı mı tatlı. İnsanların da sonbaharı, yaşlılıklarıymış meğer. Nasreddin Hocamız, yaşlılığa, yani sonbahara ulaşmış olan büyüklerimize hürmetin öneminden bahsetti.

Yarışma, her zamanki gibi son derece heyecanlıydı. Bu programa kadar kur’ada hiç çıkmamış olan arkadaşlarımız, yarışmaya katılmanın zevkini yaşadılar.

Misafirlerimiz, havuçlarını alarak evlerinin yoluna koyulurken, çok mutlu görünüyorlardı. Ve Gülberenk ekibi, yeni program için kolları sıvadı bile! Madem öyle, görüşmek üzere! 🙂

 

Turuncu Program Nasreddin HocaYarışma ve Civciv



Yorum

  1. Ayşe Serra dedi ki:

    inşallah çabucak biter de haberleri alırız 😀

Yorum Yap