Kıymetli Ziyâretçilerimiz,

Bu akşam Uykudan Önce’de içimizden hep ağlamak geldi. Çok hüzünlendik, kederlendik. 🙁

Hani gönlümüze hitâp eden Uykudan Önce Programları, Eğitici Çocuk Programları, Gülberenk Şarkıları ve Marşları var ya… Biz onlardan çok istifâde ediyoruz, emek verenler için de duâ ediyoruz. Bu akşam, sadece bizim dinlememizin yetmeyeceğini, nicelerine de sebep olmamız gerektiğini fark ettik. Sonra içimizden, hayırların tâkipçisi bile olamazsak, bu kadarcık bile katkıda bulunmazsak, hiç bize yakışır mı, dedik.

Sabır Şarkısı’nda şöyle söylüyordu: “Meğer işler ha deyince olup da bitmezmiş! Sabır, sebat, tahammül gerekirmiş…!” Allah rızâsı için çalışmak hiç de kolay değilmiş. Bunu başarmaya çalışanlara maddî mânevî destek olmamız, ilgisiz ve yardımsız davranarak onları temelli zor durumda bırakmamamız gerekirmiş. İyiliklerin kadrinin bilinmemesi, şevk kırıcı olurmuş. Allah’ın rızâsına ve cemâline kavuşmak için gayret edenlere, kalben ve fiilen duâ etmek çok önemliymiş.

Düşündük: Meselâ bir terzi elbiseler dikse ve onları Allah rızâsı için ikrâm etse, o kişiler de kabûl edip duâ etse… Sonra terzi elinde kalan kumaşlarla, iplerle tekrar elbise dikse ve aynı şekilde hediye etse… Bu hep böyle devam etse… Sonra bu terzinin mâlzemesi bitse… Tekrar malzeme alacak parası da olmadığı için artık elbise dağıtamaz olsa, bu iyi bir şey mi? Peki elbiseye ihtiyacı olanlar, kumaş ve iplik parasını verse, böylece terzi hayırlarına huzurla devam edebilse, bu daha iyi değil mi? Elbette daha iyi. Ne yazık ki bir çok insan bunu düşünemiyormuş. Herkes ihtiyacının karşılanmasını istiyor; fakat “Ben ne yapabilirim?” diye soran pek bulunmuyormuş.

Üstelik insanların çoğu oyuncağa, arabaya, elbiseye, çoraba, süslenmeye püslenmeye, gezmeye tozmaya vakit ve para bulurken, nedense, Allah rızâsı için güzel niyetlerle yapılan çalışmalara vakit ve para harcamak istemiyormuş. Hatta ücretsiz bile olsa, bu tip faydalı çalışmalara ilgi göstermiyormuş. Bu insanlara, yedikleri bir şey mi dokunmuş ki? Ne olmuş?!? Atâlet, tembellik, gaflet ve bencillik sanki gelip kalplere oturmuş. 🙁

Halbuki insanların rahmet sandığı birçok şey aslında zahmet, zahmet sanıp kaçtığı birçok şey de rahmetmiş. Cevherler zorlukta ortaya çıkarmış. Rızâya giden yolda darlıklar, güle giden yolda dikenler olurmuş. Tembel, bencil ve gâfil insanlar, diken gibi acı verirmiş. Samîmiyyetle sevenler ise çok üzülseler bile, güle tebessüm, dikene sabır göstererek yollarına devam ederlermiş. Anlayacağınız, dert ve sıkıntı çekmeden Allah’ın rızâsına ulaşmak diye bir şey yokmuş.

Rabbimizin rızâsı için çıktığımız hizmet yolunda, tüm sıkıntılara rağmen ümitli olmamız gerekirmiş. Ümitli olmak ilaçların hasıymış. Ümitsizlik gönüllerin pasıymış. Müslümanlar kardeş olmayı bilmeli ve birbirinin gönünden ümitsizlik pasını silmeliymiş.

İşte böyle… Bu akşam, hüzünden çok şey öğrendik. El ele gönül gönüle olmaya, birbirimize kuvvet ve ümit katmaya karar verdik! Bu kararın ardından, şevklendik!

Hayır hayır, ayrılmadık! Sadece, yarın yine buluşacağımız düşüncesiyle sevinerek ve neler yapabileceğimizi düşünerek ümitle yatağımıza geçtik! 🙂

Eğer sizler de bu güzel programdan istifâde etmek isterseniz, ücretsiz kayıt ve bilgi için hemen 0542 808 82 58 numaralı telefonu arayabilirsiniz.  🙂



30 Yorum

  1. Makbule Özkaya dedi ki:

    Programı çook severek ve hevesle tâkip ediyoruz. Biz siz aplarken ağlayan, gülerken gülen, eğlenirken faydalı şeyler öğrenen 3 kardeşiz: Rânâ, Taha, Kaan.
    Bize bunları anlatan caımız portakalı çok seviyoruz. Bugün bizimle konuşanın büyük bi abla olduğunu öğrendik, olsun portakala sarkı söyleten yada içindeki çocukla bizi mutlu eden ablamız, seni cok seviyoruz!

  2. Elif Karacan dedi ki:

    Dün programda çok duygulandık, çok üzüldük. Dediklerinizde sonuna kadar haklı idiniz. Rabb’imizin rızâsı için hep hayrın, doğrunun yanında olmaya gayret ediyoruz. Bundan sonra daha da fazla gayret göstermemiz gerektiğini anladık. El ele gönül gönüle olup, birbirimize kuvvet ve ümit katıp , şevkle yolumuza devâm edelim inşaallah.

  3. Ayşe Güler dedi ki:

    Gülberenk Şarkıları ve Programları ile yavrularımız ne kadar erken tanışsa o kadar iyi olur. Yeni nesli tilkilere kaptırmayalım. Aman dikkat!

  4. Hilâl Özçelik dedi ki:

    Yüreğinize sağlık yine çok güzel, çok samîmi bir programdı.

  5. Fatma Koç dedi ki:

    Kalbimize dokundunuz, çok güzeldi program. Allah râzı olsun. Maşaallah.

  6. Hümeyra Özkan dedi ki:

    Merhaba arkadaşım, ben senin pırogramlarını keyifle dinliyorum. Bi daha hiç üzülme, yoksa ben çoooooook üzülürüm tamam mı? ☺️??✨?

  7. Hamide Yücel dedi ki:

    Uykudan Önce bize öyle güzellikler kattı ki… Kızım sabırsızlıkla bekliyor, severek Gülberenk Şarkıları’nı dinliyor. Dün Gülberenk üzgündü , biz de çok üzüldük. Duâ ettik, bugün sesini daha iyi duyunca o kadar mutlu oldu ki… Allaha emânet olun.

  8. Ayşe Yılmaz dedi ki:

    Bu bölüm de çooook ama çoook güzel. Her gün izliyorum ve dijital albüm de aldım.

  9. Ayşe Kaya dedi ki:

    Can Hocam, bizim çocuklarımız için çok gayret ve emek sarfediyorsun, biz de aynı şekilde gayret etmemiz lazım. Ümmetin çocuğu bizim çocugumuz olması lazım. Bunun için de gayretimizi artırıp çabalıyoruz, daha çok çocuk bu güzel programlardan istifâde etsin inşallah.

  10. Sevil Fırat dedi ki:

    Gönül yanmadan ağlamazmış göz,
    Yanınca anlarmış insan, sıyrılırmış öz?Bizler Allah için verdik bir söz..
    Son Kale’de olamasak da, o kaleye cephâne taşır, ekmeği, aşı, gücümüz neye yeterse hepsini katıp, devam ederiz öğrendiğimiz gibi bu Nurlu yolda, Gülberenk sevdâlıları nerede olursa olsun, heeep kol kola.. ♥️?

Yorum Yap